Page 473 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 473

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               Bilindiği üzere farklı statülerde çalışan kişileri ilgilendiriyor olsalar da, hem kıdem
               tazminatı hem de emekli ikramiyesinin ortak bir deyimle çalışmaların karşılığı
               olarak ödenen toplu bir meblağı ifade ettiği, her iki ödemenin gerçekleşmesi için
               de çalışma ilişkisinin belirli şartları taşıyarak son bulması gerektiği, nitekim 1475
               sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi ile 5434 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin her
               iki  toplu  ödemenin  de  ne  zaman,  hangi  şartlar  altında  yapılacağını  düzenlediği,
               ancak farklı hukuki statülere tabi kişileri ilgilendiren bu düzenlemelerin, çeşitli sosyal
               güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle
               ilgililerin sosyal güvenliklerinin sağlanmasını amaçlayan, 2829 sayılı Kanun’un
               12 nci maddesinde öngörülen farklı sosyal güvenlik sistemlerine tabi çalışmaların
               birleştirilmesi durumunda ödenecek emekli ikramiyesi konusunda kesiştiği,
               4721 sayılı  Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi uyarınca herkesin hakkını
               dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu,  Yargıtay 4 üncü Hukuk
               Dairesinin, 05/12/2005 tarih, 2004/16700 Esas ve 2005/13115 Karar sayılı kararında,
               ispat yükünün kime ait olacağı hususu; “ispat yükünün tarafların davadaki sıfatı ile
               bir ilgisi yoktur. Diğer yandan, yine kural olarak; ispat yükü, kolay başarabilecek
               durumda olana düşer ve olumsuzun kanıtlanması da istenilemez.” değerlendirmeleri
               ile açıklığa kavuşturulduğu, bu kapsamda, başvurandan kıdem tazminatına hak
               kazanması için ispat yükü konusunda beklenilmesi gerekenin ve aslında bu konuda
               esas olarak üzerine düşen yükümlülüğün, işçi statüsünde Türkiye Elektrik Dağıtım
               Anonim Şirketinde çalışmasının bulunduğu olgusunu ispat etmesinden ibaret olduğu,
               çalışma olgusunu ispat eden başvurandan, ayrıca idare tarafından bir ödemenin
               yapılmadığını ispat etmesini beklemenin, olumsuz bir durumun ispatlanması
               anlamına geleceği ve bunun da ispat kurallarına aykırılık teşkil edeceği, Yargıtay 9
               uncu Hukuk Dairesinin, 05/10/2006 tarih, 2006/4291 Esas ve 2006/25902 Karar
               sayılı kararında,  “iş hukukunda hak edilen ihbar ve kıdem tazminatının işçiye
               ödendiğinin ispat yükü işverene ait olduğu” hükmünün başvuru konusuna benzer
               durumlarda ispat yükünün kime ait olduğu sorusunun cevabını somutlaştırdığı,
               ödemeye ilişkin bir kayıt sunamayan idarenin olmayan bir ödemenin belgesini
               düzenlemenin kendisinden beklenmemesini isterken, ispat yükünün kendisine
               düştüğü bir konuda da ispat edemediği hususların sonuçlarına katlanmak zorunda
               olduğu, nitekim Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin de, böyle bir ödemenin
               yapıldığı iddiasını öne sürmediği, aksine ispat yükünü yerine getiremediği anlamına
               gelen kıdem tazminatının ödenip ödenmediğinin tespit edilemediği açıklamasını
               yaptığı, zira 4046 sayılı Kanun gereğince emekli ikramiyesinde bu sürelerin dikkate
               alınması gerekirken ve başvuran fiili çalışmanın varlığını ispat etmişken, ayrıca kıdem
               tazminatının ödenmediğini ispat etmesini beklemenin hem yargı kararlarına hem
               de ispat kurallarına aykırı olacağı sonucuna varılarak başvuranın işçi olarak çalıştığı
               sürelerin emekli ikramiyesi ödenmesinde dikkate alınması ve emekli ikramiyesinin



                                                                            2017 YILLIK RAPOR  473
   468   469   470   471   472   473   474   475   476   477   478