Page 163 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 163
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
olduğu, bu amaçla, belediye meclisi tarafından alınan ve belediye zabıtası tarafından yerine
getirilmesi gereken emir ve yasaklarla bunlara uymayanlar hakkında mevzuatta öngörülen ceza ve
diğer yaptırımları uygulanacağı; görevini yaparken zabıtaya karşı gelenlerin, kolluk kuvvetlerine
karşı gelenler gibi cezalandırılacağı; zabıta hizmetlerinin kesintisiz olarak yürütüleceği; zabıta
personelinin çalışma süresi ve saatlerinin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen
çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın, hizmetin aksatılmadan yürütülmesini sağlayacak şekilde
düzenleneceği hükmü göz önünde bulundurulduğunda, mezkûr Kanun ile esenlik, huzur, sağlık ve
düzenin sağlanmasında sorumlu bir kamu görevlisinin, asayiş ve güvenliğin sağlanmasından
sorumlu genel kolluk yetkisi benzeri bir yetki ile de donatıldığı ve görevi esnasında, münferit bir
yetki belgesi ile görevlendirilmesine gerek olmaksızın bu Kanundan kaynaklanan yetki, görev ve
sorumluluğunu kullanacağı açıktır.
Bu cihetle, bahse konu Belediyenin, kanun kapsamında bulunan işlerle ilgili olarak yetkili merciler
tarafından görevlendirilmediği şeklinde bir şartı öne sürmesi ve Danıştay’ın yerleşik muhtelif
kararlarına da atıf yaparak zabıta memurlarının Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki
Kanun kapsamında bulunmadığı şeklindeki değerlendirmesine katılmak mümkün
bulunmamaktadır.
Somut olayda başvuruya konu tazminat talebi, 3713 ve 2330 sayılı Kanunların tayin ve tespit ettiği
bir kamusal haktır. İdarenin başvurucu ile yaptığı bir sözleşmeden kaynaklanan alacak-verecek
ilişkisi değildir. Devletin, devlet olmaktan kaynaklanan sorumluluğu kapsamında yer alan, terör
eylemi neticesinde oluşan maddi alacak ilişkisinin tanıdığı bir kamusal haktır. Somut kanunlardan
kaynaklanan kamusal bir hak ise zamanaşımı de'fine tabi olmayan, her zaman her durumda öne
sürülebilecek, devlet olmaktan kaynaklanan ve kamu idaresinin her zaman her durumda tazminle
mükellef olduğu bir yükümlülüktür.
Fakat idari tatbikatta, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Kamu zararı”
başlıklı 71 inci maddesi birinci fıkrasında kayıtlı kamu zararı tanımı ve aynı maddenin ikinci
fıkrasında kamu zararının belirlenmesinde esas alınan hususlardan birisi olarak dayanak alınan
mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması hükmü beraber göz önünde bulunduran kamu
kurum ve kuruluşlarının; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlenen zamanaşımı de'fi yoluna
başvurarak borcun ifasından kaçındıkları görülmektedir. Bu durum ise hukuka uygunluğu tartışmalı,
ama hakkaniyete aykırılığı kesin olan bir sonucun ortaya çıkmasına yol açmaktadır.
Zikredilen 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamındaki
tazminat taleplerinin; zamanaşımına tabi olmadığı, bu kapsamda ödenecek nakdi tazminat ile
birlikte bağlanacak aylığın, muhatapların başvurusuna gerek olmaksızın idarenin re’sen bu kamusal
hakkın ifasına yönelik harekete geçmesi yönünde bir değişiklik yapılmasının yerinde olacağı
değerlendirilmektedir
Açıklanan gerekçelerle başvurunun kabulüne; somut başvuruya konu tazminat talebi, 2330 sayılı
Kanun kapsamına giren bir tazminat talebi vasfında olduğundan, Elazığ Belediye Başkanlığı
tarafından usul hükümlerine uygun bir şekilde kurulacak komisyon aracılığıyla başvurucunun
sunduğu ve ayrıca idarenin re’sen temin edeceği evraklar ile başvuruya konu talebin yeniden
162 2018 6 AYLIK FAALİYET RAPORU