Page 434 - 2019 Yıllık Rapor web
P. 434
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
davaların açılması ve mağduriyetin giderilmesi için kamulaştırma işlemini yapacak
kurumların ihtar edilerek gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Yapılan inceleme sonucunda, başvuranın taşınmazlarına ilişkin fiili bir el atmanın
hâlihazırda bulunmadığı; taşınmazların Kars ilinde kurulması planlanan Karakurt Hes
üretim tesisinin kamulaştırma planı kapsamında bulunduğu ve başvuranın mülkiyet
hakkına yönelik müdahalenin 2014 yılından 2019 yılına kadar devam etmesinin,
başvuranı mülkiyetinin geleceği konusunda belirsizliğe itmekte olduğu; bu durumun
başvuranın mülkiyet hakkından tam anlamıyla yararlanması önünde engel teşkil
ettiği; arazinin satış şansı da dâhil olmak üzere sonucu itibariyle taşınmazın değerini
hatırı sayılır ölçüde azalttığı ve kamu yararının gerekleri ile mülkiyet hakkı arasında
gözetilmesi gereken adil dengenin başvuran aleyhine bozulmuş olduğu ve başvuranın
mülkiyet hakkının ihlal edildiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda, 2942 sayılı Kanun gereğince öngörülen usul izlenmek suretiyle
kamulaştırma işlemlerinin ivedilikle tamamlanması yönünde Erzurum Valiliğine; lisans
sahibi firmanın 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda düzenlenen yükümlülüklerini
yerine getirmesinin temini için sürecin takibinin yapılması hususunda Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumuna Tavsiyede Bulunulmasına 246 karar verilmiştir.
8.13.1.4. Kamulaştırmasız El Atmadan Kaynaklanan Alacağın Ödenmesi
Başvuran kooperatif, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı Gençlik ve Spor Bakanlığından
olan ve 2011 yılına dayanan alacağın bugüne kadar ödenmediğini belirterek, Aydın 2.
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/461 E., 2012/596 K. sayılı kararının gereğinin
yerine getirilerek mağduriyetin giderilmesini talep etmiştir.
Başvuruya ilişkin yapılan değerlendirmeler neticesinde, Anayasanın 8 inci maddesi
hükmü gereğince idari makamların görevlerini yerine getirirken hukuka, kanunlara ve
çağdaş hukukta evrensel olarak kabul görmüş ilkelere uygun hareket etmek zorunda
olduğu; Anayasanın 138 inci maddesi ve İdari Yargılama Usulü Kanununun 28 inci
maddesi uyarınca, idarelerin, bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından verilmiş
kararların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği ve bu suretle ortaya konulan borcu
ekonomik kaynak yokluğu ileri sürerek makul sürede ifa etmekten kaçınamayacağı;
bunun adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağına yönelik Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihatları, söz konusu yargı
kararının gecikmeli olarak uygulanmasının hizmet kusuru olduğu ve Anayasanın 125
inci maddesinde belirtilen “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle
yükümlüdür” hükmü gereğince, idare tarafından mahkeme kararının gereği gibi ifa
edilmemesinin hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Başvuranın iddiaları, ilgili idarenin açıklamaları, konuyla ilgili mevzuat hükümleri,
yargı içtihatları ve dosya kapsamındaki bilgi-belgeler birlikte değerlendirildiğinde; söz
246 2018/11373 numaralı başvuru hakkında verilen 12/04/2019 tarihli Tavsiye Kararı
2019 YILLIK RAPOR 433