Page 126 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 126
vatandaşlarının hayat hakkına, tedavi olma hakkına, sağlıklı yaşam hakkına kısacası insan olmaktan
kaynaklı haklarına bakış açıları ortaya çıkmıştır.
Bir hak arama kurumu olan ve insan haklarını gözetme görevi olan Kamu Denetçiliği Kurumu,
Türkiye’de ve dünyada COVİD-19 salgınıyla mücadeleyi yakından izlemektedir. Salgınla mücadele
sırasında kendisine ulaşan başvuruları incelemekte ve mücadeleye katkı vermeye çalışmaktadır. Bu
itibarla, “Türkiye’nin Koronavirüs Hastalığı ile Mücadelesi” adlı raporunu hazırlayarak yaşanan 6
aylık süreci incelemiş, bazı tespitler yapmaya ve öneriler sunmaya çalışmıştır. Kamu Denetçiliği
Kurumu hazırladığı özel raporla; Türkiye’nin salgınla mücadelede yaptığı başarılı uygulamaları,
çalışmaları kayıt altına almayı ve devlet yöneticilerinden sağlık çalışanlarına kadar tüm idarenin
gösterdiği üstün gayreti takdir etmeyi hedeflemiştir.
Kısa sürede tüm dünyayı saran COVİD-19’un küresel ve insani bir krize dönüşerek dünyada
meydana getirdiği yıkım görüldükçe kamu yönetiminde alınan tedbirler daha da sıkılaştırılmıştır.
Türkiye salgın hastalığa karşı mücadelede adım adım bir strateji izlemiş ve acele etmeden, panik
yaratmadan süreci yönetme yöntemini benimsemiştir. Birinci adım olarak salgını baştan beri ciddiye
almış ve ön hazırlıklarını tamamlamıştır. İkinci adım olarak salgının ülkeye girişini engellemek ya
da en azından geciktirmek için sıkı karantina uygulamaları başlatmış ve salgının ülkeye girişini
10.03.2020 tarihine kadar durdurmuştur. Üçüncü aşamada ise salgının yayılmasını kontrol altına
almak, hastaları teşhis ve tedavi etmek ve süreci sağlıklı ve kalıcı olarak yönetebilmek için bir yol
haritası belirlemiştir. Bu yol haritasını da adım adım devreye sokmuştur. Dördüncü adım olarak da
sağlık konusunda bu mücadeleyi verirken izolasyon, mesafe, asayiş, güvenlik ve ekonomik
tedbirleri hayata geçirerek sürecin sağlıklı yürümesini sağlamak belirtilebilir.
Rapordaki incelemelerimizde de detaylı olarak vurguladığı üzere; bu yol haritası temelde dört ana
başlıktan oluşmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mücadelenin
dört ana direk üzerinde yürütüldüğünü vurgulamış ve bunların sağlık hizmetleri, mesafe kuralı,
asayişin sağlanması ve tedarik zincirinin ayakta tutulması olduğunu açık yüreklilikle kamuoyuyla
paylaşmıştır.
Birincisi sağlık alanında verilen mücadeledir. Bu mücadele; hastaların ve hasta şüphelilerinin teşhis
edilmesi, teşhis edilen hastaların tedavi edilmesi, ilaç ve tıbbi malzemeler başta olmak üzere sağlık
ihtiyaçlarının sürekli tedarik edilmesi, gelişen dinamik durumlara göre tedavi protokollerinin
geliştirilmesi, bireylerin salgından korunması için rehberlikler yapılması, yeni hastane ve yeni tıbbi
malzeme üretimlerinin başlatılması, sağlık çalışanlarının maddi ve manevi olarak mücadeleye
sürekli hazır tutulmasının sağlanması, yeni tedavi yöntemlerinin ve önleyici aşı çalışmalarının
yapılması, uygulanan tedavi yöntemlerinin ve fark edilen yeni uyarıların hem dünya ile hem de
Türkiye kamuoyuyla sürekli paylaşılması gibi birçok faaliyeti beraberce yürütme maharetini
kapsamaktadır. Dörtlü stratejinin en önemli ayağı olan sağlık hizmetleri bölümünü esasta Sağlık
Bakanlığının oluşturduğu Bilim Kurulu, ilgili sağlık birimleri, üniversiteler, Bakanlığın belirlediği
salgın hastaneleri ve buralarda görev yapan sağlık çalışanları marifetiyle yürütmektedir.
Türkiye’de verilen mücadelenin ikinci ayağını ise fiziki mesafe kuralının uygulanması için alınan
tedbirler oluşturmaktadır. Bu tedbirler sosyal izolasyonu ve karantina tedbirlerini birlikte kapsayan,
toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren geniş tabanlı önlemlerden oluşmaktadır. Raporun ikinci
bölümünde yer verilen idari önlemler, bakanlıkların ve kurumların aldığı bir dizi önlemden
seçilmiştir. Dinamik bir süreç gereği, sürekli değişim yaşandığı için tümüne detaylı yer verilmesine
gerek duyulmamıştır. Bu önlemlerin temel amacı salgının yayılmasını önlemektir. Raporda
örneklerle incelenen bu tedbirlerin doğası gereği toplumda ciddi ekonomik ve sosyal olumsuzluklar
117