Page 131 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 131
Milletler tarafından bir beklenti içinde oldukları, Yunanistan ile gerçekleştirilecek görüşmeler
neticesinde sınır kapısının açılacağına inandıkları ve bu şekilde yasal geçiş sağlamayı umdukları,
dolayısıyla geçişlerin Pazarkule’den değil de yoğunlukla güney bölgesindeki Meric-İpsala’dan
gerçekleştiği, bu süreçte umudu kesilenlerin bölgeden ayrıldığı ancak yeni gelenlerin de olduğu, bu
nedenle sürekli bir sirkülasyonun mevcut olduğu, Suriyelilere kıyasla Afganistan, İran, Fas,
Cezayir, Tunus, Pakistan ve Afrika kökenli göçmenlerin sayısının daha fazla olduğu, Yunanistan
güvenlik güçlerinin biber gazı, sis bombası, ses bombası ve tomalarla müdahalede bulunduğu ve
çok sayıda göçmeni yaraladığı, söz konusu yaralanmaların mermi ve tüfek saçmalarından
kaynaklandığı, Türk Kızılayı aracılığıyla yemek ihtiyacının sağlandığı, seyyar tuvaletlerin
kurulduğu, göçmenlerin sağlık hizmetleri kapsamında alanda ambulansların hazır beklediği, giysi
ve battaniye dağıtıldığı, ilave ihtiyaç olursa yine dağıtımın sağlandığı, göçmenlerin geceleri ağaçları
yakarak ısınma sağladıkları, cami ve köy kahvelerinde kaldıkları, göçmenlerin hedeflerinin burada
uzun sure kalmak olmadığı, kendi aralarındaki iletişim ağlarının güçlü olduğu, sürekli farklı
noktalardaki göçmenlerle haberleştikleri, Türkiye’nin Devlet olarak tamamen uluslararası göçmen
hukukuna uygun hareket edildiği, zira buna göre göçmenlerin zorlanamayacağı, kalmak isteyenin
kaldığı, gitmek isteyenin gittiği, 2019 yılında sadece Edirne’de 135.000 düzensiz göçmene işlem
yapıldığı öğrenilmiştir.
Sağlık yetkilileri tarafından verilen bilgiler neticesinde, Edirne’de Bulgaristan’a açılan Hamzabeyli
ve Kapıkule; Yunanistan’a açılan İpsala ve Pazarkule olmak üzere 4 sınır kapısının bulunduğu ancak
göçmenlerin Yunanistan sınırını kullandıkları, yığılmanın Pazarkule sınır kapısında yaşandığı, 204
km’lik Yunanistan sınırının yaklaşık 200 km’sinin Meriç nehri boyunca olduğu ve bu alanda da
hareketlilik gözlemlendiği, yaşanan göçmen akını neticesinde il sağlık görevlilerinin izinlerinin iptal
edildiği, bölgede 21 ambulans görevlendirmesi yapıldığı, Pazarkule’de ise 1 acil yârdim çadırının
yanısıra 9 ambulans ve gönüllü sağlıkçılardan oluşan 1 adet Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi
(UMKE) ile kesintisiz sağlık hizmeti verildiği, ayrıca Edirne merkez, Meriç ve İpsala ilçelerinde de
3 farklı noktada UMKE timlerinin hizmet verdiği, Pazakule’deki göçmenlerin tampon bölgeye
ulaştıkları ancak Yunan askerinin gaz bombası, plastik mermi, kimyasal tazyikli su, jiletli tel gibi
çok sert müdahaleleri ile karşılaştıkları, atılan gazlara sağlık personeli ile emniyet güçlerinin de
maruz kaldığı, müdahaleler neticesinde çok sayıda göçmenin yaralandığı, ayrıca plastik mermi
neticesinde kafasından yaralananlara da anında olay yerinde müdahalede bulunulduğu, gaz
bombasına maruz kalan 11 aylık bir bebeğin solunum sıkıntısı nedeniyle çocuk acil servisine
nakledildiği, toplamda gazdan etkilenen yaklaşık 500 kişiye müdahalede bulunulduğu, Fas uyruklu
bir göçmenin Meriç ilçesi civarında atılan gaz kapsülü nedeniyle, Suriye uyruklu iki göçmenin ise
ateşli silah yaralanmasına bağlı olarak vefat ettikleri, ziyaret günümüz itibarıyla çoğunluğu
müdahaleye bağlı doku travmaları, gebeliğe bağlı semptomlar, karın ağrısı ve ateş şikâyetleri olmak
üzere 98 hastaneye nakil, 73 nakil reddi ve 81 yerinde olmak üzere toplamda 252 müdahalede
bulunulduğu öğrenilmiştir.
Edirne Barosu ile yapılan görüşmede ise Baroda mülteci hakları ve adli yârdim komisyonlarının
bulunduğu, avukatlara mülteci hakları konusunda eğitim verildiği, yaşanan gelişmeler neticesinde
kriz masası benzeri bir iletişim ağının kurulduğu ve özellikle orantısız güç kullanımı ve geri itme
müdahaleleri çerçevesinde yerinde gözlem yapıldığı, Yunanistan tarafından insan hakları
ihlallerinin yapılmakta olduğu hususları öğrenilmiştir.
122