Page 151 - KDK
P. 151
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
diğer taraftan bunların sınırlarını da belirlemek suretiyle kişilerin hak ve özgürlüklerinin
güvencesi olmaktadır. Bu bakımdan, hem kişiler arasındaki ilişkileri düzenlemekte, hem
devlet mekanizmasının varlığını, görev-yetkilerini belirlemekte, hem de kişilerin temel
hak ve hürriyetlerine yer vererek kamusal güvenceyi tahkim etmektedir.
Mevzuat düzenlemeleri arasında idari merciler tarafından yürürlüğe konulanların
ayrıca değerlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Zira yasama organı, herhangi bir
düzenleme yapmak istediğinde sadece Anayasa ile bağlı olup ona aykırı olmamak
kaydıyla her konuyu dilediği ayrıntıda ele alma yetkisine sahiptir. Yürütme ve idare
ise, kural olarak, tali nitelikte bir yetki kullanarak Anayasa ve kanuna aykırı olmayan
düzenleyici işlemler ihdas edebilmektedir. Bu yönüyle, yürütme organı ve idarenin
yaptığı genel ve soyut işlemlerin üst normlara dayanıp dayanmadığı ve onlara aykırı
olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle temel hak ve hürriyetlerin
sınırlanması açısından idari nitelikteki düzenleyici işlemlerin denetlenmesi hakkın
özüne müdahalenin önlenmesinde önem taşımaktadır.
Söz konusu denetim esas olarak anayasa yargısı ve idari yargı tarafından yerine
getirilmektedir. Bununla birlikte, Anayasa’nın 74’üncü maddesinde düzenlendiği
şekliyle “idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri” incelemekle görevlendirilen Kamu Denetçiliği
Kurumu da mevzuattaki hukuka ve hakkaniyete aykırılıkları denetlemektedir. Bu
denetim, şikâyet üzerine olmakta olup ilgilisini etkileyen bir düzenleyici işlemin
hukuka ve hakkaniyete uygun olup olmadığını değerlendirmektedir. Yapılan inceleme
ve araştırma sonucunda, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu kanaatine varılması
halinde, ilgili mevzuat düzenlemesinin değiştirilmesi veya kaldırılması yönünde öneride
bulunulmaktadır.
Ayrıca hukuk sisteminde ortaya çıkan uyuşmazlıkların, her zaman bireysel nitelik
göstermediği de bilinen bir gerçektir. Yani ihtilafın asıl sebebi, genel nitelikteki kuralları
içinde barındıran mevzuattaki düzenlemeler olabilmektedir. Hatta kimi zaman, herhangi
bir düzenleme bulunmayışı da sorunlar doğurabilmektedir. Özellikle mevzuattan
kaynaklı bu durumlar, toplumun geniş kesimlerini etkileyerek genele sirayet eden
problemlere neden olmaktadır. İşte tam bu noktada, her bir tekil işlem veya eylem için
çözüm üretmek yerine genele matuf kararlar almak ve uygulamanın tüm muhataplarına
yönelik yeniden yapılandırılmasını sağlamak kalıcı sonuçlar üretebilecektir. Nitekim
Kamu Denetçiliği Kurumu, şikâyet başvurusunu ilgilendiren mevzuattaki eksiklikleri
tespit etmekte, aksaklığa sebep olabilecek düzenlemelerin iyileştirilmesi için yol
göstermekte ve hiçbir düzenleme olmaması halinde boşluğu dolduracak önerilerde
bulunmaktadır. Yargı organlarının düzenleyici işlemler bakımından icra ettiği negatif
faaliyete (yani sadece ilgili düzenlemenin iptal edilmesi) karşılık Kamu Denetçiliği
Kurumu pozitif bir rol üstlenerek idarenin çalışmalarına katkı sunmaktadır. Bu
bakımdan, hukuk sistemimizin hukuka, hakkaniyete, insan haklarına ve iyi yönetim
ilkelerine olan uyumunu bir kat daha artırmaktadır.
Aşağıda Kamu Denetçiliği Kurumunun 2020 yılında mevzuat değişikliği önerilerini
içeren tavsiye karar örneklerine yer verilmiştir.
150 2020 YILLIK RAPOR