Page 326 - KDK
P. 326
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
üzerine Kurulun, talebi inceleyerek ilgililere cevap vereceği, şikâyet tarihinden itibaren
altmış gün içinde cevap verilmezse talebin reddedilmiş sayılacağı, ihlalin varlığının
anlaşılması hâlinde Kurulun, tespit ettiği hukuka aykırılıkların veri sorumlusu
tarafından giderilmesine karar vererek ilgililere tebliğ edileceği ve bu kararın, tebliğden
itibaren gecikmeksizin ve en geç otuz gün içinde yerine getirileceği düzenlenmiştir.
Mezkûr Kanun’un 19’uncu maddesinde bu Kanunla verilen görevleri yerine getirmek
üzere, idari ve mali özerkliğe sahip ve kamu tüzel kişiliğini haiz Kişisel Verileri Koruma
Kurumu kurulduğu belirtilmiş, 21’inci maddesinde ise Kurulun, bu Kanunla ve diğer
mevzuatla verilen görev ve yetkilerini kendi sorumluluğu altında, bağımsız olarak
yerine getirip kullanacağı, görev alanına giren konularla ilgili olarak hiçbir organ,
makam, merci veya kişinin, Kurula emir ve talimat veremeyeceği, tavsiye veya telkinde
bulunamayacağı hükme bağlanmıştır. Görüldüğü üzere kanun koyucu Anayasa
hükümlerini yerine getirmek üzere ayrı ve özel bir denetim mekanizması öngörmüştür.
Bu hükümler çerçevesinde kişisel verilerin işlenmesinin disiplin altına alınması, temel
hak ve özgürlüklerin korunması, kişinin mahremiyet hakkı ile bilgi güvenliği hakkının
korunması kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları
usul ve esaslara ilişkin başvurular Kişisel Verileri Koruma Kuruluna iletilmektedir.
Buna karşılık bir başvurunun incelenmesi sırasında herhangi bir verinin 6698 sayılı
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında olup olmadığı hususunun açıklığa
kavuşturulmasının gerekmesi halinde ise sadece başvurunun bu kısmıyla ilgili olarak
Kişisel Verileri Koruma Kurulundan bilgi ve belge talebinde bulunulmaktadır.
7.8.4.1. Vatandaşın Kişisel Verisinin Bankalar Tarafından Hukuka Aykırı
Olarak Talep Edilmesi Uygulamasının Durdurulması ve Bu Kurumların
Yaptıkları İşlemler Sırasında, Resmi Bir Kimlik Belgesi Niteliğinde Olan
Basın Kartını Kabul Etmelerinin Sağlanması
Başvuran bir bankacılık işlemi (okul taksiti yatırma) için gittiği özel bir bankada, eski
Başbakanlık tarafından, hâlihazırda da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından
tanzim edilen ve yürürlükteki mevzuata göre resmi bir kimlik belgesi niteliğinde olan
sarı basın kartının, resmi kimlik belgesi olarak kabul edilmediğini; yanı sıra cep telefonu
numarasını paylaşmadığı gerekçesi ile bahse konu bankacılık işleminin yapılmadığını
iddia ederek bankalar tarafından, vatandaşın kişisel verisinin hukuka aykırı olarak talep
edilmesi uygulamasının durdurulması ve bu kurumların yaptıkları işlemler sırasında,
resmi bir kimlik belgesi niteliğinde olan sarı basın kartını da kabul etmelerinin
sağlanmasını talep etmiştir.
Kurumumuzca başvuruya konu iddia ve talep doğrultusunda “basın kartının hukuki
statüsü” ve “bankacılık işlemlerinde kişisel veri niteliğindeki cep telefonu bilgisinin talep
edilip edilemeyeceği” meselesi açısından inceleme ve araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu
kapsamda; basın kartının hukuki durumu ve özellikle resmi nitelikli bir kimlik belgesi
olduğu, ancak bu niteliğinin bir kanun metni ile değil, yönetmelik hükümlerine göre
belirlendiği dikkate alındığında, “basın kartının”, Tedbirler Yönetmeliği’nin 6’ncı
2020 YILLIK RAPOR 325