Page 323 - KDK
P. 323

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı
                 konuda  farklı  hükümler  içermesi nedeniyle  çıkabilecek  uyuşmazlıklarda  milletlerarası
                 andlaşma hükümleri esas alınır.”  hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca idari
                 mercilerin, temel hak ve özgürlükleri etkileyecek şekilde tesis edeceği işlem ile tatbik
                 edeceği eylemin, milletlerarası andlaşmalar ile tesis edilmiş temel standartlara aykırı
                 olamayacağı; birbiri ile ihtilaflı olan durumlarda idarenin ulusal kanun metinlerini
                 değil, bu uluslararası standartları, hükümleri esas alması gerekmektedir.
                 Bilindiği  gibi, Anayasa’nın  “Anayasanın bağlayıcılığı  ve üstünlüğü” başlıklı 11’inci
                 maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve
                 yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk
                 kurallarıdır.

                 Bu hatırlatmanın ardından, meselenin yani toplantı ve ifadeyi açıklama özgürlüğü
                 konusunun, uluslararası hukuk kuralları ve özellikle İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin
                 Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi - AİHS)
                 hükümleri ile vermiş olduğu kararları ile bu Sözleşmenin ne surette yorumlanacağı
                 konusunda yol gösteren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Mahkeme - AİHM)
                 içtihadının analizi önem arz etmektedir.

                 İlke olarak AİHM’in, AİHS’in 10’uncu ve 11’inci maddelerinin uygulanması
                 noktasındaki içtihadı,  her kanun dışı durumun, toplantı ve gösteri özgürlüğüne
                 müdahale  gerekçesi  olamayacağı  ve  bu  müdahaleyi  haklı  göstermeyeceği  noktasında
                 düğümlenmektedir. Zira Mahkeme, Sözleşme’nin 10’uncu ve 11’inci maddelerinde
                 düzenlenen toplanma ve ifade açıklama hakkının kapsam ve sınırını, gösteriler iç hukuk
                 kuralarına aykırılık oluştursa bile şiddet içermediği ve kamu düzenini aksatmadığı
                 sürece hoşgörü ile karşılanması ve derhal müdahalede bulunulmaması şeklinde
                 tanımlamaktadır.
                 Mahkeme genel olarak, toplantı  düzenleme özgürlüğünün, demokratik toplumlarda
                 korunması gereken temel haklardan olduğunu, bir toplumu toplum yapan değerlerden
                 olduğu ve bu nedenle de bu hakkı sınırlamaya yönelik müdahalelerin çok dar
                 yorumlanması gerektiği yönünde değerlendirmede bulunmaktadır.
                 7.8.3.1. Baro Başkanlarının 22.06.2020 Tarihinde Düzenlediği Yürüyüşe
                 Yönelik Olarak Gerçekleştirilen Kolluk Müdahalesinin Hukuka Aykırılığının
                 Tespit Edilmesi

                 Başvuran tarafından, 22 Haziran 2020 Pazartesi günü, baro başkanlarının, Ankara
                 iline doğru yürüyüş gerçekleştirerek şehre girmeye çalıştıkları sırada bu eylemlerinin
                 yasaklandığı ve avukatlara yönelik şiddet ve baskı içeren müdahalede bulunulduğu iddia
                 edilerek kolluk birimlerinin ve ilgili tüm birimlerin fiillerinin Anayasaya aykırılığının
                 tespiti yönünde karar alınması talep edilmektedir.




             322 2020 YILLIK RAPOR
   318   319   320   321   322   323   324   325   326   327   328