Page 328 - KDK
P. 328

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               idarenin  yetkileri dahilindeki gerekli tedbirleri  almaları konusunda üzerine düşen
               yükümlülükleri yerine getirip getirmedikleri yönünden başvuruları inceleyip idarelere
               öneride bulunacağını belirtmek yerinde olacaktır.
               2020 yılında kadın hakları alanında faaliyetler yine COVID-19 salgını gölgesinde daha
               çok çevrimiçi faaliyetler olarak yürütülmüştür.
               Diğer  taraftan  2020  yılı  itibariyle  Aile,  Çalışma  ve  Sosyal  Hizmetler  Bakanlığı
               tarafından 2021- 2025 dönemini kapsayacak Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4.
               Ulusal Eylem Planı hazırlıkları çalışmalarına başlandığından bu yıllık raporda kadına
               yönelik ve aile içi şiddeti önlenmesi ve şiddetle mücadelede kanıta dayalı politika
               geliştirmenin önemine değinmek yerinde olacaktır. Kadına yönelik şiddet ve aile içi
               şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele için etkili politikalar oluşturmada bilgi esastır.
               Bilginin artırılması, politika yapıcıların ve sivil toplumun gelişmeleri değerlendirmesini
               ve daha iyi politikalar oluşturmasını sağlayacaktır.  Veriler, uygulama ile kurallar ve
               politika arasındaki boşluğu ortaya koyacak şekilde toplanmalı ve politika belirlemeye
               rehber olmalıdır. Geliştirilen politikaların kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve
               şiddetle mücadeleye katkı sağlayıp sağlamadığını belirlemede güvenilir veri toplama
               esastır. Yani toplanan veriler ile kurallar değiştirilebilmeli, düzeltilebilmeli ya da yeni
               politikalar oluşturulabilmelidir. Özetle, veri toplama ve araştırma, mağdurları korumak
               ve desteklemek, kadına yönelik şiddeti ve aile içi şiddeti ortadan kaldırmak için gerekli
               politika ve önlemlerin tasarlanmasına dayanak olacak nitelikte olmalıdır.

               Ayrıca, sağlanan bilgilerin etkili olabilmesi için verilerin uygulamadaki gelişmeler göz
               önünde bulundurularak, bütüncül bir yaklaşım içerisinde sunulması gerekmektedir.
               İdari veriler, kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddet mağdurlarına yardım eden tüm
               kurumlar tarafından toplanan verilerdir. Emniyet kurumları gibi kurumlar kendilerine
               uygun veri toplarken, akademisyenler kendi kuramlarına uygun kategorileri kullanarak
               daha çok anket gerçekleştirirler, yine STK’lar da kendi çalışma alanlarına uygun olarak
               sahadan veriler toplamaktadırlar. Anketler, şiddet mağdurları konusunda önemli bir
               bilgi kaynağıdır, zira çoğu mağdur yetkili makamlara başvur(a)mamakta ve bu nedenle
               idari istatistiklere dâhil edilmemektedir. Anketler, bildirimde bulunmayan çoğu şiddet
               mağduru hakkında temsili bilgi edinmenin tek yoludur. Ayrıca, şiddet oranının yükselip
               yükselmediğini keşfetmenin güvenilir yolu da anketlerdir.
               Kadına yönelik şiddetle mücadelede yalnızca tek bir kurumun özel amacına yönelik
               değil, kadınlara yönelik her tür şiddeti sona erdirme nihai amacına  uygun çeşitli
               kaynaklardan veri toplanmalıdır.  Verilerin  “düzenli” ve “kamuya açık” tutulması
               ayrıca önemi haizdir. Toplanan veriler kamu kurumlarında veya akademik arşivlerde
               kalmamalıdır.  Kamuoyu ile paylaşılabilmelidir. Bu verileri, uygulayıcılar, politika
               yapıcılar ve halkın kolayca erişebileceği tek bir yerde bir araya getirmek ise iyi bir
               uygulama örneği olacaktır. Veriler kamuya açık hale getirilirken bireylerin gizliliğinin
               ihlal edilmemesine, kişisel verilerin ayıklanmasına özen gösterilmelidir.



                                                                        2020 YILLIK RAPOR  327
   323   324   325   326   327   328   329   330   331   332   333