Page 327 - KDK
P. 327

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 maddesi ikinci fıkrası (a) bendi kapsamında bankacılık sektöründe kimlik tespitinde
                 geçerli belge olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir. Diğer yandan kişinin
                 cep telefonu bilgisinin kişisel veri niteliğinde olduğu, bu nedenle de kişisel verilerin
                 işlenmesi, saklanması ve aktarılması esnasında mevzuat hükümlerine uygun davranılması
                 gerektiği, ayrıca bankacılık işleminin gerçekleştirilebilmesi için cep telefonu bilgisinin
                 alınmasının zorunlu olmadığı, bu nedenle de söz konusu uygulamanın hukuka aykırı
                 olduğu kanaatine varılmıştır.
                 Sonuç olarak; basın kartının bankacılık işlemleri sırasında resmi kimlik belgesi olarak
                 kabul edilmesi talebi hakkında başvurunun reddine, bankacılık işlemlerinde kişisel veri
                 niteliğindeki cep telefonu bilgisinin talep edilmesinin hukuka aykırılığı iddiası hakkında
                 ise başvurunun kabulüne, söz konusu, bankacılık işlemlerinde cep telefonu bilgisi
                 talep edilmesi uygulamasının, bankacılık sektöründe yer alan tüm aktörler nezdinde
                 sonlandırılmasına yönelik gereğinin yapılması hususunda Bankacılık Düzenleme ve
                 Denetleme Kurumuna Tavsiyede Bulunulmasına 151  karar verilmiştir.

                 7.9. KADIN HAKLARI

                 COVID-19 salgın sürecinin gölgesinde geçen 2020 yılında Kurumumuza kadın hakları
                 alanında aşağıda ayrıntılı olarak yer verileceği üzere sınırlı sayıda başvuru yapılmıştır.
                 Bu dönemde kadınlar tarafından daha çok sosyal hizmetler alanında başvurular yapılmış
                 olup bu başvurular da ilgili başlık altında incelenmiştir.
                 Kadın hakları alanındaki 2020 yılı gündemini meşgul eden en önemli konular bir
                 önceki yılda olduğu gibi kadına yönelik her türlü şiddet, töre ve namus cinayetleri,
                 taciz ve istismar konu  başlıklarıdır. Bu konulardaki başvurular çoğunlukla adli vaka
                 olduğundan ve de genellikle yargı organlarına intikal etmiş olduğundan Kurumun
                 görev ve yetki kapsamı dışında kalmaktadır. Bu konulardaki başvurularda, 6328
                 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri uyarınca incelenemezlik kararı verilmekte ise de her
                 başvuru dosyası özelinde kadınların durumu değerlendirilerek, ihtiyaçları ve talepleri
                 doğrultusunda faydalanabilecekleri kamu hizmetleri konusunda bilgilendirme yapılarak
                 danışmanlık sunulabilmektedir.
                 Diğer taraftan, 2019 yılında olduğu gibi 2020 yılında da Kurumumuzca kadına yönelik
                 şiddetin önlenmesinde alınacak tedbirlerin 6284 sayılı Kanun’da belirtilenler ile sınırlı
                 olmadığı ve yine kadına yönelik şiddetle mücadelede yetkili makamların sadece adli,
                 kolluk ve mülki makamları ile sınırlı olmayıp bütün kamu kurumları ve görevlileri ile
                 topyekûn bir mücadele olduğuna vurgu yapılmıştır.
                 Bu açıklamalar ışığında Kurumumuzun, uluslararası ve ulusal mevzuat ile içtihatlar
                 doğrultusunda,  aile içi şiddet mağdurunun başvurması  veya şiddet vakalarından
                 muttali olması halinde, somut olaya ilişkin risk değerlendirmesi yapmak suretiyle

                 151  2019/16891 numaralı başvuru hakkında verilen 09.03.2020 tarihli Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı


             326 2020 YILLIK RAPOR
   322   323   324   325   326   327   328   329   330   331   332