Page 221 - 2021 Yıllık Rapor
P. 221

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 sunmasında  “organ”  olarak  görev  yaptığı,  bu  anlamda  yapılan  işin  kamu  hizmeti,
                 hekiminde  kamu  görevlisi  olduğunun  ifade  edilmiş,  ayrıca  İş  Kanunu’ndaki  işçi,
                 işveren ve işveren vekili tanımlarına yer verilerek işçi açısından bir işyeri veya işletmenin
                 bağımsız işveren sıfatından söz edilebilmesi için hukuki ve ekonomik açıdan bağımsız
                 olması, bu konuda karar mekanizmasının kendinde bulunması, en önemlisi de bağımsız
                 bir organizasyona sahip olması gerektiği belirtilerek, aile hekiminin işveren vekili, Sağlık
                 Bakanlığını ise işveren olduğu belirtilmiştir.

                 Tüm bu değerlendirmeler sonucunda aile sağlığı merkezlerinde risk analizlerinin nasıl
                 yapılacağı ve analiz sonuçlarına göre ne gibi tedbirler alınacağı hususunun Aile, Çalışma
                 ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yerinde incelenerek tespit
                                                                            84
                 edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması yönünde öneride bulunmuştur .
                 7.5 ÇOCUK HAKLARI

                 Birleşmiş Milletlerin 20 Kasım 1989’da kabul ettiği, ülkemizin 1990’da imzaladığı ve
                 1995 yılında onayladığı Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye göre 18 yaşından küçük her
                 insan çocuk sayılır. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda ise daha erken yaşta ergin
                 olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişi çocuk olarak tanımlanır.
                 Türkiye, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi onaylayarak ülkemizdeki
                 tüm çocukların haklarını garanti altına almaya, korumaya, ülkedeki yasal düzenlemeleri
                 çocuk haklarının korunması doğrultusunda düzenlemeyi taahhüt etmiştir.
                 Çocuk  Haklarına  Dair  Sözleşme’nin  44’üncü  maddesinde  düzenlenen  ve  periyodik
                 raporlama olarak da bilinen temel usule göre, taraf devletlerin her 5 yıllık dönemde
                 ülkedeki çocuk haklarının durumu, yasalar ve uygulamalar konusunda Sözleşme’nin
                 denetim  mekanizması  olan  Birleşmiş  Milletler  Çocuk  Hakları  Komitesi’ne  rapor
                 sunması gerekmektedir.

                 Ülke raporuna ilave olarak ülkede çocuk hakları alanında çalışan dernek, vakıf
                 ve topluluklar ile insan haklarının geliştirilmesi ve korunması için kurulan ulusal
                 kuruluşlar arasında sayılan Ombudsmanlık kurumları da alternatif rapor verme hakkına
                 sahiptir.  Bu  raporların  tümü  Komite  tarafından  değerlendirilerek  bir  gözlem  raporu
                 yayınlanmakta ve ülkelere tavsiyelerde bulunulmaktadır. Ombudsmanlık kurumlarının
                 periyodik izlemeye katkısı bağlamında KDK, çocuk hakları alanındaki gelişmeleri
                 içeren son ülke raporuyla ilgili olarak “Türkiye’de Çocuk Hakları” konulu ilk alternatif
                 raporunu hazırlayarak Ekim 2021’de Komite’ye iletmiştir.

                 2021 yılı  içinde KDK  çocuk internet sayfasına  erişim sağlayarak başvuru yapan
                 çocukların başvurularında pandemi döneminde uzaktan eğitim sürecinde derslere
                 erişim sorunları, tablet veya bilgisayar ihtiyacı, ebeveynlerinin işsiz kalması ya da ücretsiz
                 izinde olması gibi nedenlerle hane gelirinin azalması veya yetersiz kalması gerekçeleriyle
                 sosyal yardım ve ihtiyaç kredisi talepleri gibi konularda 2020 yılında kaydedilen artışın
                 devam ettiği izlenmiştir.

                 84   2020/95533, 2021/234 numaralı başvurular hakkında verilen Tavsiye Kararları

             220 2021 YILLIK RAPOR
   216   217   218   219   220   221   222   223   224   225   226