Page 220 - 2021 Yıllık Rapor
P. 220
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Aile Hekimliği Kanunu’nda birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, birey
ihtiyaçları doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmesi, kişisel sağlık
kayıtlarının tutulması ve bu hizmetlere eşit erişimin sağlanması amacıyla Sağlık
Bakanlığınca belirlenen illerde aile hekimliği hizmetlerinin yürütülebilmesini teminen
görevlendirilecek veya çalıştırılacak sağlık personelinin statüsü ve malî hakları ile
hizmetin esasları düzenlenmiştir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve
mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev,
yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülükleri düzenlenmiş, kamu ve özel sektöre ait bütün
işlerin ve işyerlerinin kanun kapsamında olduğu belirtilmiş olup aile hekimlerinin
görev yaptığı aile sağlığı merkezleri anılan Kanun kapsamın işyeri olduğu ve aile sağlığı
merkezlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi için risk
analizlilerinin yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin
İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde, aile sağlığı merkezleri “tehlikeli” sınıfında sayılmış,
bahse konu Kanun ile işverene bazı yükümlülükler yüklemiştir.
6331 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesine göre işverenin çalışanların işle ilgili sağlık /
güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu, mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi
verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç
ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale
getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için işverenin çalışmalar yapması gerektiği,
anılan Kanun’un 2’nci maddesinde işverenin “Çalışan istihdam eden gerçek veya tüzel
kişi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar” şeklinde tanımlandığı, maddenin
ikinci fıkrasında ise “İşveren adına hareket eden, işin ve işyerinin yönetiminde görev
alan işveren vekilleri, bu Kanunun uygulanması bakımından işveren sayılır.” ifadesinin
yer aldığı, bu madde kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında işin ve işyerinin
yönetiminde görev alan, temsil ve bütünü sevk ve idareye yetkili olan, en üst yönetici ile
bu yöneticinin emrinde ve onun yardımcısı olup hizmetleri yönetici adına, yöneticinin
direktif ve emirleri yönünde mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlemek ve
yürütmekle yükümlü olan kişinin; işveren vekili olarak kabul edildiği belirtilmiştir.
Bu sebeple Kurumumuza yapılan başvurularda, Covid-19 un ortaya çıkmasıyla birlikte
aile sağlığı merkezlerinde değişen şartlar da göz önünde bulundurularak temizlik
personelinden tüm hekimlerine kadar çalışan herkes için güvenli iş ortamı sağlanması
adına gereken ne varsa yapılmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.09.2018 tarihinde verilen E. 2018/7550 ve K.
2018/16826 sayılı kararında; 1982 Anayasası’nın 56’ncı maddesi ile Aile Hekimliği
Kanununun, Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin ve Aile Hekimliği
Uygulama Yönetmeliği’nin ilgili hükümlerine atıfla kişinin sağlık hakkının, sağlıklı olma
hakkı ve sağlık hizmetlerinden yararlanma haklarını kapsadığı, Devletin vatandaşının
sağlık hizmetlerinden yararlanması için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğu, bu
kapsamda da Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Aile Hekimliği Uygulamasının
getirtildiği, aile hekiminin bu kapsamda devletin görevi olan sağlık hizmetini
2021 YILLIK RAPOR 219