Page 313 - 2021 Yıllık Rapor
P. 313
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
şekilde tesis edeceği işlem ile tatbik edeceği eylemin, milletlerarası andlaşmalar ile tesis
edilmiş temel standartlara aykırı olamayacağı; birbiri ile ihtilaf olan durumlarda adliye
ve idarenin ulusal kanun metinlerini değil, bu uluslararası standartları, hükümleri esas
alması gerekmektedir.
Bilindiği gibi, Anayasa’nın “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” başlıklı 11 inci
maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve
yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk
kurallarıdır.
Bu hatırlatmanın ardından, toplantı ve ifadeyi açıklama özgürlüğü konusunun,
uluslararası hukuk kuralları ve özellikle İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin
Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi-AİHS)
hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Mahkeme-AİHM) içtihadının
analizi önem arz etmektedir.
İlke olarak AİHM’nin, AİHS’nin 10 ve 11 inci maddelerinin uygulanması noktasındaki
içtihadı, barışçıl toplanma ve ifadeyi açıklama özgürlüklerinin kısıtlanamayacağı
ve her kanun dışı durumun, toplantı ve gösteri özgürlüğüne müdahale gerekçesi
olamayacağı ve bu müdahaleyi haklı göstermeyeceği noktasında düğümlenmektedir.
Zira Mahkeme, Sözleşmenin 10 ve 11 inci maddelerinde düzenlenen toplanma ve ifade
açıklama hakkının kapsam ve sınırını, gösteriler iç hukuk kuralarına aykırılık oluştursa
bile şiddet içermediği ve kamu düzenini aksatmadığı sürece hoşgörü ile karşılanması ve
derhal müdahalede bulunulmaması şeklinde belirlemektedir.
Mahkeme genel olarak, toplantı düzenleme özgürlüğünün, demokratik toplumlarda
korunması gereken temel haklardan olduğu, bir toplumu toplum yapan değerlerden
olduğu ve bu nedenle de bu hakkı sınırlamaya yönelik müdahalelerin çok dar
yorumlanması gerektiği yönünde değerlendirmede bulunmaktadır.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun, “Toplantı ve gösteri yürüyüşü
yer ve güzergahı” başlıklı 6 ncı maddesinde, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin, ancak
kamu düzenini ve genel asayişi bozmayacak, vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve
katlanılamaz derecede zorlaştırmayacak şekilde ve bu Kanun’un 22 nci maddenin birinci
fıkrasında sayılan sınırlamalara uyulması kaydıyla gerçekleştirilebileceği ifade edilmekte,
söz konusu 22 nci maddede ise toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin düzenlenmesinin
yasaklandığı alanlar belirlenmekte, ayrıca mezkûr 6 ncı maddede yer alan usul ve
şartlara göre, valilik ve kaymakamlıklar tarafından belirlenecek toplantı ve gösteri
yürüyüşü yer ve güzergâhı dışında herhangi bir etkinlik düzenlenemeyeceği, bir başka
deyişle bu hakkın kullanımının, Kanun’un 22 nci maddesinde yer alan kısıtlamalara
ilave olarak, 6 ncı maddesi hükmü uyarınca valilik veya kaymakamlığın belirleyeceği bir
alan şeklinde yeni bir kısıtlamaya tabi tutulduğu anlaşılmaktadır. Eğer etkinlik için 22
nci maddenin doğrudan yasakladığı alanlar ile 6 ncı madde hükmü uyarınca valilik veya
kaymakamlık tarafından öngörülmeyen bir alan veya güzergâh seçilmesi durumunda,
bu barışçıl etkinlik “kanuna aykırı” duruma düşecektir.
312 2021 YILLIK RAPOR