Page 315 - 2021 Yıllık Rapor
P. 315

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 personeli  tarafından gerçekleştirilen  müdahaleleri  haberleştirmek  adına  görevini  ifa
                 ederken, hiçbir hukuki dayanak olmaksızın sıklıkla engelleme ile karşılaşıldığı iddia ve
                 şikâyet edilmiştir. Söz konusu başvuruda Kurumumuzca, Ankara Valiliğine muhatap
                 gönderme kararı verilmiştir. 178

                 Bir diğer başvuruda, Emniyet Genel Müdürlüğünün 27/04/2021 tarihli ve 2021/19
                 sayılı  Genelgesinin,  toplanma  ve  ifadeyi  açıklama  hürriyetinin  kullanımını,  yasal
                 dayanak olmaksızın kısıtladığı iddiası Kurumumuza iletilmiştir. Bunun üzerine, bilgi-
                 belge talebinde bulunulmuş ve konu ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Başvuru konusuna
                 ilişkin olarak Danıştay 10. Dairesi tarafından yürütmenin durdurulması kararı
                 verildiğinin tespiti üzerine Kurumumuzun inceleme ve araştırma yetkisinin kapsamı
                 dışında kalan bu başvuru esastan incelenememiştir. 179
                 7.10.4 Kişisel Verilerin Korunmasının Önemi

                 Teknolojinin  gelişmesine  koşut  olarak  iletişim  imkânları  karmaşıklaşmış,  çeşitlenmiş
                 ve  artmıştır.  Bu  durum,  maddi  varlık  âlemine  paralel  bir  dijital  ya  da  sanal  âlemin
                 varlığının  kabulünü  zorunlu  kılmaktadır.  Toplumları  tüm  dinamikleri  ile  inceleyen
                 sosyoloji biliminde Manuel Castells ve Jan Van Dijk gibi düşünürlerce bu yeni oluşum,
                 “ağ toplumu”  olarak  tasavvur  edilmektedir.  Kanadalı  sosyolog  Marshall  McLuhan
                 tarafından “küresel köy” olarak tanımlanan teknolojik imkânlarla birbirine bağlı, hatta
                 bağımlı toplumların oluşturduğu yeni dünya düzeninde bireyin yalnızca bedensel bir
                 varlık  olarak  hukuken  korunması  yetersiz  kalmış,  aynı  zamanda  kendisini  maddi  ve
                 manevi olarak söz konusu düzenin bir parçası kılan, yeni âlemdeki varlığını oluşturan
                 bilgilerinin de ulusal ve uluslararası boyutta korunması zorunluluğu ile karşı karşıya
                 kalınmıştır.

                 Bu  kapsamda,  ilk  aşamada  kişinin  özel  ve  aile  hayatı  ile  kişisel  verileri  uluslararası
                 hukukun eşit ve egemen sujeleri olan devletler tarafından çeşitli metinlerle koruma
                 altına alınmıştır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 10/12/1948 tarihli ve 217(111)
                 sayılı kararı ile kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 12 nci maddesi,
                 “Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, evine ya da yazışmasına keyfi olarak karışılamaz,
                 onuruna ve adına saldırılamaz. Herkesin, bu gibi müdahale ya da saldırılara karşı yasa
                 tarafından korunma hakkı vardır” düzenlemesini içermektedir.

                 Yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kişisel verilerin korunması konusunda
                 kabul edilen 14/12/1990 tarihli ve 45/95 sayılı “Bilgisayarla İşlenen Kişisel Veri Dosyaları
                 Hakkında Yönlendirici İlkelerde”, şu temel kurallara yer verilmiştir:
                 “1- İşlemenin hukuka uygun ve adil olması ilkesi: Kişilerin hakkındaki veriler hukuka
                 aykırı veya adil olmayan şekilde toplanmamalı veya işlenmemelidir. Ayrıca Birleşmiş
                 Milletler Şartı’ndaki ilkelere aykırı amaçlarla kullanılmamalıdır.

                 2- Doğruluk ilkesi: Kişisel verileri tutmakla sorumlu makamlar bu bilgilerin doğru
                 tutulmasını güvence altına almalıdır.

                 178   2021/6944 numaralı başvuru hakkında verilen 20/04/2021 tarihli Gönderme Kararı
                 179  2021/9749 numaralı başvuru hakkında verilen 10/11/2021 tarihli İncelenemezlik Kararı

             314 2021 YILLIK RAPOR
   310   311   312   313   314   315   316   317   318   319   320