Page 188 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 188

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               var ise velayetin değişen durumlara göre yeniden değerlendirilmesi yönündeki talepler
               konusunda yukarıda yer alan hükümler uyarınca yargı organları yetkili olduğundan
               başvurunun  bu  yönüyle  de  Kurumun  görev  alanına  girmediği  değerlendirildiğinden
               Kurumumuzca incelenmesine imkân bulunmamaktadır.

               “Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar” ve “Kurumun görev alanına girmeyen”
               başvurunun 6328 sayılı Kanun’un 17’nci maddesi ve anılan  Yönetmelik’in 20’nci
               maddesinin birinci fıkrası gereğince İncelenemezlik Kararı verilmiştir. 41

               7.2.1.1 Süresiz Nafakanın Kaldırılması Talepli Başvurulara İlişkin Kurum
               Kararlarımız

               Süresiz nafakanın kaldırılması talepleri konusunda aşağıda sıralanan hususlar gözetilerek
               inceleme ve araştırma yapılmaktadır.
               4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi” başlıklı
               176’ncı maddesinde:  Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun
               gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.
               Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.

               İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın
               yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar;
               alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan
               kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

               Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın
               artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
               Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya
               nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda
               ödeneceğini karara bağlayabilir.

               Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun  “Bağımsızlık, teminat ve ödevler”  başlıklı 4’üncü
               maddesinin birinci fıkrasında; “Hâkimler mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik
               teminatı esaslarına  göre görev yaparlar. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı
               yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge
               gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.” hükümleri yer almaktadır.
               Anılan Kanun maddelerinde nafakaya hangi durumlarda hükmedileceği, nafakanın
               hangi koşullarda kaldırılmasının istenebileceği düzenlenmiş olup; bu hususun
               nafaka alacaklısının gereksinimi, nafaka borçlusunun ödeme gücü doğrultusunda
               değerlendirilerek hükme bağlanmasının hâkimin takdir yetkisine bırakıldığı görülmüştür.

               Diğer taraftan yasa koyucu Anayasa’da belirtilen istisnalar dışında istediği alanda ve istediği
               içerikte kanun çıkarabilmektedir. “Yasama yetkisinin genelliği” olarak adlandırılan söz

               41   2022/5024 numaralı başvuru hakkında verilen 02.04.2022 tarihli İncelenemezlik Kararı

                                                                        2022 YILLIK RAPOR  187
   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193