Page 484 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 484
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Vatandaşlık aslen kazanılabileceği gibi, sonradan da kazanmak mümkündür. Vatandaşlık
bağının kurulmasıyla ilgili esasların yer aldığı vatandaşlık kanunları, kişilerin hangi
hukuki nedenler ile hangi durumlarda vatandaşlığa kabul edileceğini düzenler. Bir
devlet, egemenliğinden kaynaklı yetkiler sayesinde kimlerin vatandaşı olabileceğini,
kimlerin çıkarılacağını belirleme hakkına sahiptir.
Türk vatandaşlığının kazanılmasına ve kaybına ilişkin hükümlere ise 5901 sayılı Türk
Vatandaşlığı Kanunu’nda düzenlenmiştir. Sonradan kazanılan Türk vatandaşlığı,
yetkili makam kararı veya evlat edinilme ya da seçme hakkının kullanılması ile
gerçekleşmektedir. Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılması yollarından
birisi de vatandaşlığın evlenme yoluyla kazanılması ya da istisnai yolla vatandaşlık
ihdasıdır.
Yasada vatandaşlık için müracaat şartları belirlenmiş ancak vatandaşlık başvurusu
yapmak için gerekli olan şartlara sahip olmanın kişiye vatandaşlık elde etme noktasında
bir hak vermediği özel olarak belirtilmiştir.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun “Genel Gerekçesi”nde;“Devletin
unsurlarından birisi olan insan topluluğu, vatandaşlık hukukunun temel konusunu
oluşturmaktadır. Bir insan topluluğunun devletin kurucu unsuru olabilmesi için,
sınırları belirli bir ülke üzerinde yaşaması ve kendisini uluslararası alanda temsil edecek
bir siyasi otoriteye sahip olması ve devletle arasında sürekli bir hukuki bağın bulunması
gerekir. Bu bağ vatandaşlık bağıdır. Vatandaşlık bağı kişinin devletine karşı bağlılığını
ifade ederken, aynı zamanda devletin birey üzerinde birtakım yetkilere sahip olmasının
temelini de oluşturur. Vatandaşlık genel olarak devletle kişi arasındaki hukuki bir bağ
olarak tanımlanır. Bu durum Avrupa Vatandaşlık Sözlenmesinin 2’nci maddesinde;
“Vatandaşlık bir kişi ile bir devlet arasındaki hukuksal bağ anlamına gelir; kişinin etnik
kökenini göstermez.” şeklinde ifadesini bulmaktadır.
Vatandaşlıkla ilgili düzenlemelerin devletin egemenlik hakkının bir sonucu olduğu
ve vatandaşlığın belirlenmesinde devletin mutlak bir yetkisinin bulunduğu genel bir
ilkedir. Bu yüzden her devletin, kimlerin kendi vatandaşı olacağını belirleme ve bunlarla
ilgili düzenleme yapma özgürlüğü vardır. Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi’nin 1’inci
maddesi bunu açıkça ifade etmiştir. Adı geçen sözleşmeye göre; “Her devlet, kimlerin
kendi vatandaşı olduğunu, kendi hukuku uyarınca kendisi belirler.” Devletin bu
yetkisinin tek istisnası ise, devletin yaptığı düzenlemelerin, uluslararası sözleşmelere,
uluslararası teamül hukukuna ve vatandaşlıkla ilgili genel olarak kabul edilmiş hukuk
ilkelerine aykırı olmamasıdır.” şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.
Vatandaşlığın devletlerin egemenlik hakkının bir tezahürü olduğu, yasa ve gerekçesinde,
müracaat için belirlenen şartlara sahip olmanın gerektiği, ancak bu durumunda
vatandaşlık verileceği anlamına gelmediği, zira herhangi bir Devletin toprakları içerisinde
farklı gerekçelerle ikamet eden bir yabancıya belirli bir sürede vatandaşlık statüsü
vermeye mecbur tutulamayacağı için vatandaşlık başvurularının karara bağlanması
2022 YILLIK RAPOR 483