Page 249 - KDK
P. 249
boyutlarıyla tanımlanmış, güvence altına alınmıştır. Sağlığın,
hem iyileştirici hem de koruyucu boyutlarını içeren sağlık hak-
kı, diğer insan haklarının da yaşama geçirilmesiyle yakından
ilişkilidir. Çocukların en iyi biçimde yaşamalarını devam ettir-
meleri ve fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal bakımdan özgür,
saygın, onurlu ve sağlıklı olarak gelişebilmelerini amaçlayan
8 ve 9 numaralı paragraflarda açıklanan Birleşmiş Milletler
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Söz-
leşmesi ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi de ço-
cukların sağlık hakkını temel bir hak olarak görmektedir. Sağ-
lık sisteminde, tüm çalışmalarda ve hizmetlerde, “çocuğun yüksek
menfaati “öncelikli olarak benimsenmelidir.
23) Yukarıda 10 numaralı paragrafta ifade edilen Türkiye’nin taraf
olduğu “Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hak-
ları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi “ne göre, tıbbi
müdahalenin ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş
bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabileceği, muvafakat
verme yeteneği olmayan bir kimse üzerinde ise tıbbi müdaha-
lenin sadece onun doğrudan yararı için yapılabileceğine deği-
nildikten sonra, müdahaleye muvafakat verme yeteneği bulunmayan
küçüğe veya akıl hastalığı ve benzeri herhangi bir sebepten dolayı mu-
vafakat verme yeteneği bulunmayan bir yetişkine sadece yasal
temsilcisinin veya kanun tarafından belirlenen bir kişi veya
makam ve kuruluşun izniyle müdahalede bulunulabileceği ifa-
de edilmiştir. Bu halde dahi, bu kişi, makam veya kuruluşa, müdaha-
lenin amacı, niteliğiyle sonuçları ve tehlikeleri hakkında uygun bilgi
verilmesi zorunludur.
24) Buna göre, küçüğe yapılacak tıbbi bir müdahalenin kural olarak
ancak yasal temsilcisinin izniyle yapılabileceği açıktır. Ancak Birleşmiş
Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukla ilgili her türlü kararlarda
onun üstün yararının esas olduğunu öngörmektedir. Diğer yandan
11 numaralı paragrafta ifade edilen Türk Medeni Kanunu da yukarıda-
ki uluslararası sözleşme hükümlerine paralel olarak ana ve babanın ve-
layetleri altındaki çocukların bakım, bedensel, zihinsel, ruhsal ve top-
lumsal gelişmeleri konusunda onların menfaatini göz önünde tutarak,
gerekli kararları alacaklarını ve uygulayacaklarını kabul etmiştir. Şu
halde ana babanın çocuklarla ilgili karar alırken onların menfaatlerini
244 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU