Page 253 - KDK
P. 253

hareketlerini yönlendirebilme (irade) yeteneği de gelişmekte-
            dir. Çocukluktan gençliğe geçiş sürecinde bulunan on iki yaşını dol-
            durmuş ve fakat henüz on beş yaşını tamamlamamış kişiler, genellikle
            işlediği fiilin bir haksızlık oluşturduğunun bilincinde olmakla beraber,
            bazı durumlarda fiili işlemekten kendini alıkoyamamakta ve bazı dav-
            ranışlar açısından iradesine yeterince hâkim olamamaktadır. Bu ne-
            denle, suç oluşturan bir fiili işlediği sırada on iki yaşını bitirmiş olup
            da henüz on beş yaşını bitirmemiş olan kişilerin, işlediği suç açısın-
            dan davranışlarını yönlendirebilme yeteneğine sahip olduğunun be-
            lirlenmesi hâlinde, ceza sorumluluğunun olduğu kabul edilmiştir. Fiili
            işlediği sırada on beş yaşını doldurmuş ve fakat henüz on sekiz
            yaşını tamamlamamış gençler, normal koşullarda, gerçekleş-
            tirdikleri davranışların hukukî anlam ve sonuçlarını kavrama
            yeteneğine sahip olmakla birlikte; bu kişilerin, davranışlarını yön-
            lendirme yetenekleri yeterince gelişmemiş olabilmektedir.
               TCK’nın 31inci maddesinin gerekçesinde anlama yeteneği “toplu-
            mun değer yargılarını, bunların anlam ve içeriğini algılama ye-
            teneği “olarak, isteme yeteneği ise “toplumdaki ölçü davranış
            kurallarının gerekleri doğrultusunda hareketlerini yönlendi-
            rebilme (irade) yeteneği “olarak tanımlanmıştır. Bu doğrultuda
            şikayet kapsamında 15 yaşındaki bir çocuğun algılama yetene-
            ğinin olduğu değerlendirilmektedir.

               29) Şikayete ilişkin İdarenin açıklamaları bölümünde 4.2 numaralı
            paragrafta açıklandığı üzere İdare, 1219 sayılı Tababet ve Şuaba-
            tı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun öngörülen kurallara
            göre  hareket  edilmesi  gerektiğini  ifade  etmiştir.  Bununla bir-
            likte 1928 yılında yürürlüğe giren 1219 sayılı Kanunda hekim
            ve diş hekimlerinin yapılacak her türlü müdahale için hastadan veya
            belirlenen şartlarda hastanın velisi ya da vasisinden müdahale önce-
            sinde rıza almasını ve büyük cerrahi operasyonlar için bu rızanın yazılı
            olması gerektiği karara bağlanmış ise de 1928 yılında yürürlüğe giren
            ve halen yürürlüğü devam eden bir yasadan sonra tıp alanında Anaya-
            sa dahilinde yetişkin ve çocuk hastalar lehine yasalar yürürlüğe
            girdiğinden kanun yapma tekniği ve kanunun ruhu ve lafzi yo-
            rumu gözetildiğinde; Anayasa Hukukçularının da bir çoğunun ka-
            bul ettiği gibi, 1928 tarihli kanunun zımnen değiştirdiğinin (çocuğun
            yüksek menfaati gözetildiğinde) kabulü gerekir.




           248   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   248   249   250   251   252   253   254   255   256   257   258