Page 434 - KDK
P. 434

edilebilir. Sözleşmeci Devlet tarafından Birinci Protokolün onaylan-
            masından önce iade veya tazminat getiren düzenlenmeler, onaylama-
            dan sonra da yürürlükte bulunuyorsa aynı şey geçerlidir (Maltzan ve
            Diğerleri v. Almanya (k.k.) [BD],).

               Etkili bir şekilde kullanma imkanı bulunmayan bir mülkiyet hakkı-
            nın tanınması ümidi, Birinci Protokolün 1. maddesi anlamında “mal-
            varlığı “olarak kabul edilemeyeceği gibi, şartın yerine getirilmemesi
            sonucu ortadan kalkan şartlı bir alacak da kabul edilemez (Malhous v.
            Çek Cumhuriyeti (k.k.) [BD]; Kopecky v. Slovakya [BD], §35(c)).

               Daha önce yürürlükte bulunan bir kanunun başvurucunun lehine
            olarak değiştirileceği inancı, Birinci Protokolün 1. maddesi bakımın-
            dan meşru bir beklenti olarak görülemez. Bir iade ümidi ne kadar an-
            laşılabilir olursa olsun, salt bir iade ümidi ile meşru beklenti arasında
            fark vardır; meşru beklenti, salt bir ümitten daha somut nitelikte ol-
            malı ve bir yasa hükmüne veya yargısal karar gibi hukuki bir işleme
            dayanmalıdır (Gratzinger ve Gratzingerova v. Çek Cumhuriyeti (k.k.)
            [BD],).
               - Gelecekteki gelir
               Gelecekteki gelir, ancak kazanılmış ise veya gelire yönelik icra edile-
            bilir bir alacak mevcut ise, “malvarlığı’’ oluşturur (Ian Edgar (Liverpo-
            ol) Ltd v. Birleşik Krallık (k.k.); Wendenburg ve Diğerleri v. Almanya
            (k.k.); Leva.nen ve Diğerleri v. Finlandiya (k.k.)

               E. UYUŞMAZLIK KONUSU İLE İLGİLİ GENEL DEĞERLENDİR-
            ME

               Raporun “Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Denetimi Yönünden
            “başlıklı bölümünde yer verilen hüküm ve açıklamalar ile birlikte uyuş-
            mazlık konusuna ilişkin kurumumuza verilen şikayet başvuru dilekçe-
            lerinde talep edilen hususlar birlikte ele alındığında Türkiye Cumhuri-
            yeti ile Fransa arasında 1921 yılında imzalanan Ankara Antlaşmasına
            kadar uzanan bir geçmişe sahip olan emlak sorununun, Suriye’nin l
            930’lardan başlayarak vatandaşlarımızın bu ülkede bulunan taşınmaz
            malları üzerindeki tasarruf haklarını aşamalı olarak kısıtlamaya yönel-
            mesi ve buna karşılık ülkemiz tarafından 1062 sayılı Kanun kapsamın-
            da Suriye uyrukluların ülkemizde bulunan taşınmaz malları üzerinde-
            ki tasarruf haklarının dondurulmasıyla daha da karmaşık hale geldiği,




                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  429
   429   430   431   432   433   434   435   436   437   438   439