Page 243 - KDK
P. 243

birliğiyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir. Kararın somut olay
            açısından önem arz eden bölümleri aşağıda alıntılanmıştır10:
               “13. Mahkeme, 2. maddenin sadece bir Devlet görevlisinin güç kullanı-
            mından kaynaklanan ölümlerle ilgili olmadığını yinelemiştir. Söz konusu
            maddenin birinci paragrafının ilk cümlesi, Sözleşmeci Devletlere, yetki
            alanlarında bulunan herkesin yaşamını güvence altına almaya yönelik ted-
            birler almaları yönünde pozitif bir yükümlülük getirmektedir. Bu tür bir po-
            zitif yükümlülüğün, şimdiye kadar Mahkeme tarafından incelenen birçok
            farklı bağlamda ortaya çıktığı tespit edilmiştir:…

               17. Mahkeme bu kapsamda, denize düştükten sonra boğulma tehlikesi-
            nin açık bir risk olduğunu ve başvuranın savunmasız olmayan eşi gibi orta-
            lama bir insandan bu riski değerlendirmesinin ve bu riskten kaçınmasının
            bekleneceğini vurgulamıştır. Nitekim Sözleşme’nin 2. maddesi, özellikle bir
            kişinin kendisini haksız tehlikeye maruz bırakması konusunda bir derece
            sorumluluk sahibi olması başta olmak üzere, yaşam hakkının söz konusu
            olduğu bir faaliyette her bir bireye mutlak bir güvenlik derecesinin sağlan-
            masını güvence altına aldığı şeklinde yorumlanamaz (bk. Bone, yukarıda
            anılan, Kalender / Türkiye, no. 4314/02, § 49, 15 Aralık 2009 ve Fedina /
            Ukrayna, no. 17185/02, § 65, 2 Eylül 2010). Kazanın gerçekleştiği yerde
            sadece güvenlik ekipmanlarının bulunmaması ya da uyarı levhası konulma-
            ması, Sözleşme’nin 2. maddesi uyarınca Devletin sorumluluğu açısından
            dayanak teşkil etmez; zira bu durum, yetkililere aşırı bir yük getirirdi (bk.
            bu davaya uygulanabildiği ölçüde Koseva / Bulgaristan (k.k.), no. 6414/02,
            22 Haziran 2010).”

               55. Yukarıda alıntılanan paragraflar somut olaya uygulan-
            dığında, AİHS’nin 2 nci maddesinin bireyin bedensel bütün-
            lüğüne zarar verme riski taşıyan tüm yaşam faaliyetlerinde
            mutlak düzeyde bir güvenliği garanti ettiği şeklinde yorumla-
            namayacağı, bodrum katında mahsur kaldıkları ve ağır yaralı
            oldukları iddia edilen kişilerin sağlık hizmetine erişimlerini
            sağlamak ve  yaşam  haklarını  korumak için kamu  makamla-
            rınca gereken tüm önlemlerin alınmasına ve makul adımların
            atılmasına karşın (bkz.p.45 ve 53), yaralıların ulusal ve yerel
            makamlarla doğrudan iletişime geçmeyerek mahsur kaldık-
            larını iddia ettikleri 7 gün boyunca üçüncü kişiler üzerinden
            yardım talep ettikleri, bu süreçte ve sonrasında da (30 Ocak)





           238   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   238   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248