Page 203 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-1
P. 203

B. Hakkaniyete  Uygunluk  Denetimi Yönünden

                 28.  Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.3.2002 tarihli ve E.
              2002/21-132, K. 2002/139 sayılı Kararında 2829 sayılı Kanunun 8
              inci maddesinin yasaya konuluş amacına aykırı sonuç doğuracak şe-
              kilde yorumlanmaması gerektiğine ilişkin aşağıdaki hükümler bulun-
              maktadır.

                 “Bir kanun hükmünün, yasaya konuluş amacına aykırı sonuç doğura-
              cak şekilde yorumlanması hukuk ilkelerine ve yasanın hem sözü ve hem de
              özü ile uygulanmasını öngören MK.’nun 1. maddesine uygun olmaz. (Bkz.
              22.2.1997 gün ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Gerçekte
              de; somut olayda izlenildiği gibi, sosyal güvenlik kurumları arasında norm
              ve standart birliği bulunmamaktadır. Sosyal güvenlik kurumları arasında,
              yalnızca aylıkların seviyesi bakımından değil koruma kapsamına alınan
              tehlikeler ve hak kazanma şartları bakımından da farklılıklar olduğu be-
              lirgindir. Nitekim, SSK.’nun en geniş kapsamlı koruma garantisi sağlıyan
              sigorta kurumu durumunda olduğu bilinen bir gerçektir.
                 Önemli olan, hangi kurum olursa olsun, aynı külfete katlanan insan-
              ların aynı haklara sahip olmasının sağlanması geçerli bir çözüm yoludur.
              Esasen, sosyal güvenlik kurumlarının görevi sosyal sigorta kanunları çerçe-
              vesinde kapsama aldıkları kişileri koruma garantisini sağlamaktır. Sigorta
              hukukunda amaç, yüksek standartta sosyal güvenlik sağlayan bir sistemin
              oluşturulmasıdır. Yine, sosyal sigortalar külfet-nimet dengesi üzerine ku-
              rulan kurumlardır. O nedenle, külfetin (çalışıp primleri ödemek) karşılığı-
              nın alınmaması sosyal güvenlik sisteminin amacıyla bağdaşmaz ve böyle
              bir uygulama da kabul edilemez. Buna, aksi bir yorum, sisteme duyulan
              güveni ortadan kaldırır. En önemlisi, yükümlülüklerini zamanında yerine
              getirenlerin bir anlamda cezalandırılması olur ki, bu sosyal adalet duygusu-
              nu aşındırır. Öte yandan bozma kararında görüldüğü şekliyle yasa yorum-
              landığında; çalışıp inanıp güvenerek, primlerini ödeyen sigortalı katlandığı
              külfetin karşılığını alamıyacaktır. Farklı bir anlatımla, en fazla ödediği hal-
              de, en az alacaktır. Bu durum külfet-nimet dengesini bozacağından, üstün
              görülemez dahası, yasanın aradığı koşulları yerine getiren özellikle isteni-
              len hizmet sürelerini çalışıp dolduran ve primlerini düzenli bir şekilde öde-
              yen sigortalının ona uygun hakkını alması zorunludur.”

                 29. Diğer taraftan, 2829 sayılı Kanunun gerekçesine bakıldığın-
              da hizmet birleştirilmesinin zorunlu olmadığı şeklinde bir yaklaşım




            202   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208