Page 191 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-2
P. 191
43. Faiz genel olarak nakdî sermayenin getirisidir. Bir kimsenin pa-
rasını kullanmaktan vazgeçerek başkasının kullanımına bırakması so-
nucu elde ettiği irattır. Detaylı bir tanımlamaya göre ise faiz, “alacak-
lının nakdinden bir süre için yoksun kalması nedeni ile, nakdin kulla-
nılması olanağını borçluya bırakması karşılığında elde ettiği, miktarı
kanun ya da hukuki işlem ile belirlenmiş, para borçları bakımından
özel olarak düzenlenen, tahsili için zararın ve kusurun varlığı şart ol-
mayan bir tür tazminat, bir medeni semeredir.”
44. Faiz, parayı bugün kullanmaktan vazgeçmenin bedeli olup ala-
caklının parayı belli bir süre kullanamaması dolayısıyla ödenen hukukî
bir üründür. Özellikle enflasyonist ekonomilerde bir müddet elden
çıkan paranın değer kaybının telafi aracı niteliğindedir. Faiz, borçlu
bakımından parayı belli süre kullanmanın bedeli niteliğindeyken, ala-
caklı bakımından ise paradan belli bir süre mahrum kalmanın karşılığı
olarak ortaya çıkmaktadır.
45. Anayasa Mahkemesi’nin 15.12.1998 tarih, 1997/34 Esas ve
1998/79 Karar numaralı kanunî faize ilişkin bir kararında da faizin
özelliklerine değinilmiştir: “Faiz, kişi veya kurumların kullanımına
terk ve tahsis edilen nakdî sermayeye karşılık sermaye sahibi lehine
oluşan medenî bir “semere” veya “ivaz”dır. Ayrıca alacaklının zararını
karşılama işlevi olan, edimini taahhüdüne uygun biçimde süresinde;
muaccel borcunu vadesinde ödemeyen borçlunun, bu süreden yarar-
lanmış olma sonucu alacaklı lehine doğan nakdî bir ödentidir. Kay-
nağı, asıl alacağın kaynağını oluşturan, hukukî işlem, hukukî fiil veya
kanundur. Asıl alacağa bağlı olarak doğan fer’i bir haktır.”
46. Anayasa Mahkemesi, 27/9/1988 tarih ve E.1988 7,K.1988 27
sayılı kararlarında faizi “Bilindiği gibi faiz; ekonomik açıdan, “paranın
fiatı”dır. Herhangi bir kimse, kendisine ait olmayan bir parayı, hangi
isim altında olursa olsun, belli bir süre kullandığı paranın asıl sahibine
“faiz” ödemek zorundadır.” biçiminde tanımlamaktadır.
Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi 10.02.2011 tarihli, 2008/58
Esas No’lu ve 2011/37 sayılı Kararıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanu-
nu’nun 112 nci maddesinin 4 üncü fıkrasını Anayasa’nın 2 ve 35 inci
maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. Söz konusu ka-
rarda;
“…
190 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU