Page 469 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-2
P. 469
23. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 18/02/2000 ta-
rihli, E.1997/1 ve K.2000/1 sayılı kararının incelenmesinden; mülga
506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde düzenlenen itibari hizmet
süresinin sadece sigortalılık süresine eklenebileceği yönündeki Yargı-
tay 21 inci Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları ile
itibari hizmet süresinin hem sigortalılık süresine hem de prim ödeme
gün sayısına ekleneceği yönündeki Yargıtay 1O uncu Hukuk Dairesi
kararları arasında içtihat farklılığı oluştuğu, oluşan içtihat farklılığı-
nın Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun anılan kararı ile gi-
derildiği görülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 18/02/2000 tarihli söz
konusu kararında:
“ ... İtibari hizmetten yararlanan bir sigortalının sigortalılık süre-
sine dörtte bir oranında ek yapılmasıyla; sözgelimi, 20 yıllık bir si-
gortalıya benzerlerine göre 5 yıl önce emekli olabilme olanağı sağlan-
makta, 25.8.1999 tarihli ve 4447 sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki
dönemde 38 yaşında emekli olabilme hakkı tanınmaktadır. Bu tür bir
olanak, kuşkusuz, önemli bir ayrıcalıktır. Bunun dışında, itibari hiz-
met süresinin fiili prim ödeme gün sayısına katılması durumunda ise,
yukarıda sözü edilen sigortalı, ayrıca 1800 günlük fiili prim üstünlüğü
elde etmekte, yalnızca 3200 gün prim ödediğinde, yaşlılık aylığına hak
kazanabilmekte ve böylelikle benzerlerine göre yaşlılık aylığı bağlama
oranını yükseltebilmektedir. Oysa, yasa o ucu bu tür ikiye katlı bir ay-
rıcalığı öngörmemiş, yalnızca sigortalılık süresi yönünden bir üstün-
lük sağlamıştır. Bu durum, öncelikle Ek-5. maddenin birinci fıkrasının
açık anlatımından ortaya çıkmaktadır. Gerçekten söz konusu birinci
fıkrada; itibari hizmet süresinin sigortalılık süresine ekleneceği açıkça
belirtilmiş, ayrıca fiili prim ödeme gün sayısına ekleneceği yolunda bir
anlatıma yer verilmemiştir. Her ne kadar maddenin ikinci fıkrasında;
fiili gün sayısına ilişkin bir anlatım yer almışsa da, bu durum mad-
denin birinci fıkrasında belirli/en sigortalılık süresinin hesaplanması
yöntemine ilişkindir ve itibari hizmet süresinin yıl olarak değil de, gün
olarak değerlendirilmesi durumunda eklemenin nasıl bulunacağını
göstermektedir. Birbirinden aynı kurumlar olan, “sigortalılık süresi”
ve “prim ödeme gün sayısı”nın Yasada açıkça gösterilmedikçe birbirle-
rinin yerine geçirilmesi ya da yorum yoluyla öngörülmesi olanaksızdır.
Nitekim, 506 sayılı Yasanın bütününde Ek-5. madde dışında ayrıcalıklı
468 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU