Page 67 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-2
P. 67
yöntemle ve her şeyden önce tutarlı olarak hareket etmelerini gerektirir.
İdarenin hatalı işleminden kaynaklanan mülkiyet hakkına yönelik müdaha
lenin ölçülü olup olmadığının tespitinde; idarenin hatalı işlemi karşısındaki
tutumu, işlemin fark edilmesinde geçen süre, hatalı işlem nedeniyle ödenen
paranın tahsil edilmesindeki yöntem, alacağa kanuni faiz gibi yaptırımla
rın öngörülüp görülmediği önem arz etmektedir. … Başvurucuya ödenen
yaşlılık aylığının yersiz olduğunun tespit edilmesinde geçen dört
yıl dokuz aylık süre oldukça uzundur. … kamu otoritelerinden bek-
lenen, sosyal güvenlik hakkından doğan ödemeler gibi bireylerin
hayatlarını devam ettirmesi bakımından büyük öneme sahip ko-
nularda azami özenin gösterilmesidir. Somut olayda idare tara-
fından yaşlılık aylığı ödemelerinin yersiz olduğu yönündeki hatalı
işlemin dört yıl dokuz ay sonra tespit edildiği, kamu kurumlarının
uygun zamanda, uygun yöntemle ve tutarlı olarak hareket etme
sorumluluğunda başarısız olduğu anlaşılmıştır. … Somut olayda,
idarece hatalı olarak ödendiği tespit edilen anapara tutarının iadesinin ta
lep edilebileceği hususunda kuşku bulunmamaktadır. Aksi durumun belir
tildiği üzere başvurucunun sebepsiz zenginleşmesine yol açabileceği ve sos
yal adaletle bağdaşmayacağı açıktır. Buna karşın alacağın başvurucudan
tahsilindeki yöntem önem arz etmektedir. Nitekim SGK tarafından yapılan
hatalı ödemelerin tahsilindeki usul 5510 Kanun’un 96 ncı maddesinde;
kusurun bireyden veya Kurumdan kaynaklanması durumuna göre belirlen
mektedir. Yapılan hatalı ödemelere ilişkin SGK’ya herhangi bir bildirimde
bulunmaması nedeniyle başvurucuya kusur atfedilebileceği kabul edilse
de yukarıda yapılan değerlendirmeler çerçevesinde söz konusu hatalı öde
melerde idarenin de kusurunun bulunduğu tespit edilmiştir. Buna rağmen
5335 s. Kanun’un 30. maddesine aykırı olarak başvurucuya ödenen yaşlı
lık aylıkları; 5510 s. Kanun’un 96 ncı maddesinin (a) bendi uyarınca geri
alınmıştır. Hatalı idari işlemdeki bütün kusurun başvurucuya yüklenmesi
ve 35.945,41 TL asıl alacağın kanuni faiziyle birlikte 56.330,14 TL olarak
tahsil edilmesiyle başvurucu üzerinde aşırı ve orantısız bir yüke sebep olun
muş ve hakkın özüne dokunur şekilde ölçülülük ilkesi ihlal edilmiştir.” deni-
lerek Anayasa’nın 35 inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet
hakkının ihlal edildiğine ve mülkiyet hakkının ihlali ve sonuçlarını or-
tadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere kararın Ankara
11. İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
66 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU