Page 52 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 52
sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 4.10.2000 tarihinden
itibaren başlar. Ancak, bu Kanun’a göre zorunlu sigortalı olarak tescil
edilmiş olanların sigortalılıkları, bu Kanun’un yürürlük tarihinden iti-
baren altı ay içinde Kurum’a yazılı olarak başvurmaları ve 20.4.1982
4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgele-
nen bu sürelere ilişkin olarak 49 ve Ek 15. maddelere göre hesaplana-
cak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl için-
de, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan
prim tutan üzerinden ödemek kaydıyla bu süreler sigortalılık süresi
olarak değerlendirilir.” “ hükmünü amirdir.
Tüm bu düzenlemelerde ortak nokta, tescilin belirtilen tarihlerden
sonra yapılmasına karşın, Kanun’da tanınan süreler içinde borçlanma
hakkının kullanılabilecek olmasıdır. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi’nce
iptaline karar verilmiş olan 619 sayılı KHK borçlanma hakkı için bir
süre de öngörmemiştir. Anılan hükümle belirtilen şartları yerine ge-
tiren kişiler maddede belirtilen sürelere ilişkin prim tutarlarını öde-
yerek o döneme ilişkin süreleri sigortalı saydırabileceklerdir. Anılan
düzenleme ile borçlanma hakkı, 4.10.2000 tarihinden sonra zorunlu
sigortalı olarak Bağ Kur’a tescil edilmiş olanlardan, daha önce vergi
kaydı bulunanlara tanınmıştır.
Kanun’da, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlaması için ön-
görülen tarihlerden itibaren, borçlanma hakkı belirtilen bu süreler
dahilinde kullanılmalıdır. Bu süreler içinde borçlanma hakkının kul-
lanılmaması halinde ise, sonrasında Bağ Kur sigortalılığının tespitine
olanak bulunmamaktadır. Bilindiği gibi, 1479 sayılı Kanun’da 506 sa-
yılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun hizmet tespitine ilişkin 79/10. mad-
desine koşut bir düzenleme bulunmamaktadır.
Davaya konu olayda, Kurum’a tescil başvurusunda bulunulan tarih-
te (05/06/2003), 619 sayılı KHK’nın Geçici 1. maddesi Anayasa Mah-
kemesi’nin 8.8.2001 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile iptal edilmiş-
tir. Benzer bir düzenlemeyi öngören 4956 sayılı Kanun ile değişik 1479
sayılı Kanun’un Geçici 18. madde hükmü ise Kanun’un yayım tarihi
olan 2.8.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmakta olup,
tescil talep tarihi dikkate alındığında her iki hükmünde somut olayda
uygulanma olanakları bulunmamaktadır. Mahkemenin kararına ge-
rekçe olarak gösterdiği 4692 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi hükmü
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 51