Page 589 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 589

kendisine geldiği esnada gerçekleştiğinin düşünüldüğü, hastanın ifa-
              de ettiği durumların uyanıklık derecesinin değerlendirilmesi için göz
              kapaklarının açılarak pupil reflekslerinin değerlendirilmesi, ağzındaki
              ve midesindeki sıvıların temizlenmesi amacıyla aspire edilmesi, uyan-
              ma döneminde görülmesi muhtemel saturasyon düşüklüğünün engel-
              lenmesi için oksijen verilmesi ve bu esnada halen ekstübe edildiği için
              boğazında mevcut olan endotrakeal tüpü hissetmesi ile örtüştüğünün
              düşünüldüğü ve anestezinin bu dönemindeki hatırlamaların uyanıklık
              olarak tanımlanamayacağı, ifade edilmiştir. Bilirkişi raporunda sonuç
              olarak; bu cerrahi tipinin uyanıklığın sıklıkla beklendiği bir cerrahi tipi
              olmadığı, hastanın anestezi polikliniğinde ameliyat öncesi değerlendi-
              rildiği, hastadan onay formu alındığı, hastaya kas gevşetici ile birlikte
              genel anestezi uygulandığı, takiplerinde anestezik ihtiyacın arttığı ya
              da uyanık olduğuna dair herhangi bir bulgu saptanmadığı, hastanın
              hatırladıklarının  anestezinin  sonlandırıldığı,  uyandırma  döneminde
              yapılan rutin uygulamalar olabileceği, bu döneme ait hatırlamaların
              uyanıklık olarak tanımlanamayacağı ve herhangi bir kusur ya da ihma-
              lin olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.

                 III. HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

                   A. İlgili Mevzuat
                 13)  1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına
              Dair Kanunun EK 12’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “(Ek madde:
              30.1.2010 27478   5947 s.K. m.8 Yürürlük: 30.7.2010) Kamu sağlık kurum
              ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzua-
              tına göre uzman olanlar, tıbbi kötü uygulama nedeniyle kendilerinden talep
              edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak rüculara karşı
              sigorta yaptırmak zorundadır. Bu sigorta priminin yarısı kendileri tarafın-
              dan, diğer yarısı döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden,
              döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçelerinden ödenir.”
              hükmü yer almaktadır. 1219 sayılı Kanunun ilgili maddesi uyarınca
              21.07.2010 tarihli ve 27648 sayılı Resmi Gazetede Tıbbi Kötü Uygu-
              lamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısı-
              na İlişkin Usul ve Esaslara Dair 2010/01 sayılı Tebliğ yayımlanmıştır.
              Ancak, 19 Temmuz 2011 tarih ve 27999 sayılı ile 28 Ağustos 2012 ta-
              rih ve 28395 sayılı resmi gazetelerde yayımlanan tebliğler ile 2010/01
              sayılı tebliğde değişiklik yapılmış olup Tebliğin 2’inci maddesinde;“Bu




            588   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   584   585   586   587   588   589   590   591   592   593   594