Page 110 - ekonomi-maliye-ve-vergi-2
P. 110
Anayasa Mahkemesi 14/05/2011 tarih ve 27934 sayılı Resmi
Gazete de yayımlanan E:2008/58 K:2011/37 sayılı kararında
özetle;
“213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin dördüncü fık-
rası ile mükelleflerden fazla veya yersiz tahsil edilen vergilerin iade-
sinde, tahsilâtın üzerinden çok zaman geçmiş olsa da istenen bilgi ve
belgelerin teslimiyle yapılan iade talebinden sonraki üç ay içinde yapıl-
mayan iadeler için bu üç ayın sonundan başlamak üzere düzeltme fişi-
nin tebliğ edildiği güne kadar işleyen tecil faizinin vergi aslı ile beraber
ödenmesi öngörüldüğü, buna karşın aynı maddenin üçüncü fıkrası ile
eksik tahsil edilen veya tahsil edilemeyen vergiler için mükelleflerden
verginin ödenmesi gereken tarihten itibaren ödemenin yapıldığı güne
kadar işleyen gecikme faizi alındığı, bu durumda itiraz konusu kuralın,
kamu kurumları ile kişiler arasında kamu idarelerinin kamu gücüne
dayalı yetkilerini kullanırken hatalı işlemleri nedeni ile oluşan alacaklı-
borçlu ilişkilerinin borçlu olan kamu kurumları lehine bozulması-
na sebebiyet verdiği, bu düzenlemenin kamu kurumlarının borcunu
ödemesini geciktirmede teşvik edici olarak vatandaşların devlete olan
güvenini sarstığı bu durumunda Anayasanın 2. maddesinde belirtilen
Hukuk Devleti İlkesi ile 35. maddesinde belirtilen Mülkiyet Hakkının
kullanılmasıyla ilgili düzenleme ile bu doğrultuda Avrupa İnsan Hak-
larının ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşme’ye Ek
Protokol’ün 1. Maddesinde hüküm altına alınan: “Her gerçek ve tüzel ki-
şinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı var-
dır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen
koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mül-
künden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin
kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya
da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli
gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getir-
mez.” Düzenlemelere aykırı olduğu belirtilerek, itiraz konusu kuralın,
Anayasa’nın 2. ve 35. maddelerine aykırı olduğu ancak itiraz konusu
kuralın Anayasa’nın 10. maddesiyle ilgisi görülmediği yönünde karar
verilmiştir. Verilen bu karar, alacak borç ilişkisinde söz konusu devlet
ve vatandaş olduğunda Anayasa Mahkemesinin yasal çerçevede tavrı-
nı net bir şekilde ortaya koymaktadır.
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 103