Page 107 - geri itme ozel raporu son
P. 107
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
Deniz yolu, mülteci ve göçmenlerin sıklıkla kullandıkları, ancak genel olarak çok tehlikeli bir yoldur.
Ulaşım araçlarının ilkelliğinin ve teknik yetersizliğinin yanı sıra mevsim koşulları da pek çok ölümlü de-
niz kazası yaşanmasına sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra geri itme uygulamaları tehlikeli deniz yolu
güzergahını daha da tehlikeli hale getirmektedir. Bu nedenle tek başına kendisi uluslararası hukuka
aykırı olan geri itme uygulamaları, can kaybıyla sonuçlanan deniz felaketi olasılığını büyük ölçüde
artırmaktadır.
BM Deniz Hukuku Sözleşmesi, Denizde Can Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi (SOLAS) ve De-
nizde Arama ve Kurtarma Uluslararası Sözleşmesi (SAR) denizde tehlikede olan insanlara ve
gemilere hangi ülkenin vatandaşı olduklarına, statülerine ve içinde bulundukları şartlara
bakmaksızın denizde kaybolma tehlikesi altında bulunan kişilere yardım etme ve yardıma ih-
tiyaçları olduğu bildirildiği takdirde tehlikede olan kişileri kurtarma yükümlülüğü getirmek-
tedir. Bu yükümlülük devletleri kapsadığı gibi özel gemileri de kapsamaktadır.
Arama ve kurtarma yükümlülüğüne ilişkin uluslararası mevzuat incelendiğinde ortak nokta-
sının tehlike altında olan bir gemiye her devletin yardım etme ve iş birliği içerisinde bulunma
yükümlülüğü olduğu görülmektedir.
1982 tarihli BM Deniz Hukuku Sözleşmesi uluslararası deniz hukukunun temel belgesi sayılmakta-
dır. Sözleşme’nin 98(1) maddesinde, “Yardım Etme Yükümlülüğü” başlığı altında “Her devlet kendi bay-
rağını taşıyan bir geminin, kaptanından, gemi mürettebat ve yolcular için ciddi bir tehlike oluşturmadan ifa
edilebilecek ise, aşağıdaki hususları gerçekleştirmesini talep edecektir.
Denizde tehlike içerisinde bulunan her kişiye yardım etmek;
Yardım ihtiyaçlarından haberdar edildiği takdirde, tehlikede bulunan kişileri, kendisinden makul olarak
beklenebilen ölçüde ve mümkün olduğu kadar çabuk kurtarmaya gitmek; …” düzenlemesine,
98(2) maddesinde, “Sahili bulunan bütün devletler, deniz ve hava güvenliğini sağlamak üzere uygun ve
etkili bir sürekli arama ve kurtarma servisinin kurulmasını ve işleyişini kolaylaştıracaklar ve gerektiği takdir-
de bu amaçla komşu devletlerle bölgesel düzenlemeler çerçevesinde iş birliğinde bulunacaklardır.” düzen-
lemesine yer verilerek iş birliğinde bulunmaya vurgu yapılmıştır.
1974 Denizde Can Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi (SOLAS) V/33.1.’de, “İnsanların denizde tehli-
kede olduğuna dair herhangi bir kaynaktan bir bilgi alan ve yardım edebilecek bir mevkide bulunan deniz-
deki bir geminin kaptanı, tehlikedeki insanlara yardımda bulunmak üzere, mümkün olan durumda onları
veya arama ve kurtarma birimini de hareketi konusunda bilgilendirmek suretiyle, mümkün olan en yüksek
süratle ilerleyecektir.” düzenlemesi ile ırk, uyruk, tabiyet ayrımı yapılmaksızın denizde tehlikede olan
herkesin süratle kurtarılması yükümlülüğü getirilmektedir.
1979 Denizde Arama ve Kurtarma Uluslararası Sözleşmesi (SAR) Bölüm 2.1.1’de “Taraflar, kıyıla-
rın civarında denizde tehlike içinde bulunan şahıslara yeterli arama ve kurtarma hizmetlerinin sağlanması
için gerekli düzenlemelerin yapılmasını temin edeceklerdir.” düzenlemesine, 2.1.10’da, “Taraflar denizde
tehlike içinde olan her kişiye yardım sağlanmasını garanti edeceklerdir. Taraflar bunu kişinin milliyetini, sta-
105