Page 509 - kamu-personel-rejimi-1
P. 509
şikayetçinin hakkını aramak amacıyla “şikayet hakkı” çerçevesinde
yaptığı başvurularını daha önceki zımnen ret işlemine gerekçe olarak
gösterildiği anlaşılmaktadır.
28. Başbakanlığın “Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması”
başlıklı 2004/12 sayılı Genelgesinde de belirtildiği gibi; bireylerin bu
haklarını kullanmaları eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkeleri temelinde
demokratik ve şeffaf bir yönetimin gereğidir. İdare-birey ilişkisinde
hukukun üstünlüğünü, demokratikleşmeyi ve saydamlığı sağlayabil-
mek için, idari faaliyetlerini yürütülmesi sırasında bireysel hak ve öz-
gürlüklere duyarlı davranılması hukuk devletinin en temel nitelikle-
rinden biridir. Bu bağlamda, idarenin şikayetçinin dilekçelerine zama-
nında cevap vermeyerek Anayasa’nın 74 üncü maddesiyle ile güvence
altına alınan “dilekçe hakkı”nı, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununda memurlara tanınan “uygulamayı isteme” ve “müraca-
at” haklarının suç veya disiplini ihlal etmedikçe aleyhine sonuç do-
ğurması hukuka, hesap verilebilirliğe, şeffaflığa, uluslararası normlara
aykırılığı açıktır.
29. Diğer yandan, mevzuat tarafından her ne kadar disiplin ceza-
larının silinmesi konusunda atamaya yetkili amire (Rektöre) takdir
yetkisi tanınmışsa da, adı geçen şikayetçinin dilekçesine istinaden
Dekanının uygun görüş verdiği, Dekanının birlikte çalışmakta olması
hasebiyle şikayetçiyi Rektöre nazaran daha yakından tanıyabileceği,
tutum ve davranışlarını gözlemleyebileceği, yetkili amirin Dek anın
bu yöndeki görüşünü gözetmesinin beklenmesinin doğal olduğu, an-
cak bu yaklaşımın sergilenmediği tespit edilmiştir.
30. Sonuç olarak, yukarıdan bu yana yapılan açıklamalar, anılan
mevzuat hükümleri, yargı kararları ve idarenin cevabi yazıları birlik-
te değerlendirildiğinde; şikâyet konusu olan disiplin cezasının özlük
dosyasından silinmemesi konusunda, hukuka uyarlılık ile idarenin iş-
leminde ve somut olay adaletine bakıldığında hakkaniyete uygunluk
tespit edilememiş, yetkili amirin takdir hakkını 23 üncü paragraftaki
koşullara uygun kullanmadığı kanaat ve sonucuna varılmıştır.
31. Şüphesiz idarecilerimiz yaptıkları eylem ve işlemleri sonucu
koşulları oluştuğunda rücu davası suretiyle tam kaza (idari tazminat)
davalarının sonuçlarına muhatap olabilecekleri gibi şahsi tazminat da-
valarıyla da karşı karşıya kalabilecekleri bilinmektedir. İdarecilerimiz
504 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU