Page 31 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 31

yargının iş yükünün makul seviyeye düşmesi mümkün değildir. Ayrıca, idari davaların
            tamamının davalısı kamu kuruluşlarıdır. İş süreçlerini uzatan, emek ve mesai kaybı-
            na yol açan bu uyuşmazlıkların mahkemelere intikal etmesinin önlenmesinde Kamu
            Denetçiliği Kurumu önemli bir işlev görebilir. Bu tür uyuşmazlıkların mahkemelerde
            çözülmesi devlete olan güveni zayıflatarak bireylerin refah ve mutluluğunu azaltmak-
            tadır. Devlet, vatandaşıyla olan uyuşmazlıklarını çağdaş usullerle ve barışçı bir şekilde
            çözmenin yollarını bulmalıdır. Kamu Denetçiliği Kurumunun çalışmalarının uzlaşma
            kültürümüze önemli katkılar sağlayarak yargının iş yükünün azaltılmasına da yardım-
            cı olacağına inanmaktayım.
               Değerli konuklar, halkın bir emaneti olan kamu görevi, kamu yetkisi ve kamu kay-
            nakları kullanılarak kamu yararı için yapılır. Bu sebeple, kamu görevinin liyakat sa-
            hibi kişilere verilmesi ve devlet yönetimindeki kritik rolü ilk çağlardan beri üzerinde
            önemle durulması gereken bir konu olmuştur. Erdem ilkelerinin yaşamsal sığınağı
            devlettir. Bir toplumda erdem ilkelerinin canlı kalabilmesi için devlet yönetiminin bil-
            gili kişilerin elinde olması gerekir. Aksi halde, o toplum kargaşaya sürüklenir. Bilindiği
            üzere, Kamu Denetçiliği Kurumunun en önemli görevi, iyi yönetim ilkeleri bakımından
            kamu işlerinin işleyişini denetlemektir. İyi yönetim ilkeleri, Kamu Denetçiliği Kurumu
            Kanunu’nun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmeliğin 6’ncı mad-
            desinde isabetli bir şekilde düzenlenmiştir. Bu maddede sayılan tüm ilkeler önemli ol-
            makla birlikte, kanımca şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri kamu hizmetinin halkın
            bir emaneti olduğu gösteren en etkili ilkelerdir. Halkın yönetime ve dolayısıyla devlete
            güven duyabilmesinin ön koşulu, tüm kamu hizmetlerinin şeffaf ve topluma karşı
            hesap verebilir şekilde yürütülmesidir. Şeffaflık, kararların kurallar ve düzenlemeler
            doğrultusunda alınması ve uygulanması, alınan kararlardan etkileneceklerin bilgiye
            erişiminin sağlanması ve bu bilginin ulaşılabilir, anlaşılır ve somut olması anlamına
            gelir. Bu nedenle bütün kamu görevlileri, kararlarının nedenlerini ve süreçlerini açıkla-
            makla yükümlüdürler. Kararları oluşturan tüm belgeler kamuya açıklanır ve arşivlenir.
            Bu açıdan, kurumun şeffaflık düzeyi aslında onun hesap verebilirlik düzeyini de belir-
            ler. Hesap verebilirlik ise kamu görevine atanmış ya da seçilmiş kişilerin kaynakların
            kullanımı ve görevini nasıl, ne oranda yerine getirildiğiyle ilgili olarak açıklamalarda
            bulunma zorunluluğudur. Bu bağlamda, hesap verebilirlik, bir kurumdaki görevlilerin
            yetki ve sorumluluklarının kullanılmasına ilişkin olarak ilgili kişilere karşı bilgi ve-
            rebilir olmaları ve bir başarısızlık ve yetersizlik durumunda sorumluluğu üzerlerine
            alabilmeleridir. Kanımca, Kamu Denetçiliği Kurumunun yapmış olduğu araştırmalar
            ve tavsiyeler idarenin şeffaflık ve hesap verebilirlik düzeyinin yükseltilmesi bakımın-
            dan da büyük önem  taşımaktadır. Şeffaflık ve hesap verebilirliğin en işlevsel sonucu
            ise liyakatli kişilerin kamu yönetimine getirilmesidir. “Liyakat” kavramına, öneminden



                                                                   14 ŞUB A T 2019  29
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36