Page 38 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 38

maya başlandı. Ben ombudsman üzerinde çalışan ikinci kuşaktan sayarım kendimi.
            Benim hocalarım aslında o işe başlamışlardı ve ne zaman ki Ombudsman ya da bizim
            ona uygun gördüğümüz isimle Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulması noktasında
            belli bir aşamaya gelindi, aslında iki konuda bir tedirginlik, bir endişe uyandığını ha-
            tırlıyorum. Birincisi şuydu: “Mademki ombudsman dünyada bağımsız bir kurumdur,
            idareyi denetleyen bir kurumdur ama doğası gereği, tanımı gereği, kararları hukuken
            bağlayıcı olmayan bir kurumdur. Nasıl olacak da kararları hukuken bağlayıcı olmayan
            bir kurum gerçekten de bu ülkede hukuk devletinin gelişmesine, hak arama özgürlü-
            ğünün daha etkili kullanılmasına, iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesine katkıda bulu-
            nacak?”. Bir kere bu soru, çok ciddi bir soru olarak tartışılmaya başlanmıştı akade-
            mik çevrelerde. Hatta -maalesef, yanına bir parantez açılarak- “Hele de idari yargının
            kararlarının bile zaman zaman maalesef tam da arzu edildiği kadar uygulanmadığı
            dikkate alınırsa bu nasıl olacak, bu bize çok da uygun mudur?” tartışması yapılıyordu.
               Bir ikinci tedirginlik konusu da “Ya acaba idari yargıya bir alternatif mi geliyor,
            idari yargının önüne geçecek bir kurum mudur bu?” Bir de bu akademide tartışma
            konusu oluyordu ki ikisi de aslında doğru değildi. Kesinlikle Ombudsman idari yargı-
            nın alternatifi değil, idari yargının yerinin doldurulması ombudsman aracılığıyla asla
            zaten mümkün değil. Böyle bir tartışma dünyada da yok ve ombudsmanın kararlarının
            hukuken bağlayıcı olmaması, illa ki etkili olmayacağı anlamına da gelmiyordu. İncele-
            diğimiz 100’ün üzerindeki ülkedeki uygulama da bunun böyle olmadığını gösteriyordu.

               Nitekim, şimdi, 6’ncı yılın sonunda, ben de Sayın Malkoç ve ekibinin hazırladıkları
            son derece ayrıntılı ve gerçekten bilgilendirici, yönlendirici raporlarda büyük bir mut-
            lulukla görüyorum ki iki şey gerçekleşmiş. Bir kere yüzde 70 oranı, yani tavsiye karar-
            larına ya da önerilere yüzde 70 oranında idarenin uyması, Avrupa ortalaması diyoruz
            ama Avrupa ortalamasını alırken sanırım böyle İsveç falan gibi daha bu işlere erken
            başlayanların ortalamasını alıyoruz. Bütün Avrupa’yı alırsak yüzde 70’ler belki de orta-
            lamanın üstündedir ama her hâlükârda yüzde 70 çok ciddi bir rakamdır ve bu Ombuds-
            manın, Kamu Denetçiliği Kurumunun bu ülkede ne kadar etkili olduğunun çok açık bir
            göstergesidir. Bir başka şeyin daha göstergesidir. Neden idari yargıdan farklıdır? Belli
            ki idare, Türkiye Cumhuriyeti idaresi, Ombudsmanı gerçekten hukuk devleti yolunda
            iş birliği yapacağı bir partner olarak kabul etmiş. Bu çok çok önemli bir şeydir. Çünkü
            dünyada da İsveç’te de ana vatanı olarak görülüyor. Tabii modern ombudsmanın ana
            vatanı. Bütün konuşmacıların söylediği gibi bu işin ilham kaynakları bu topraklardadır,
            bu medeniyettedir ama modern ombudsmanın ana vatanı İsveç’te de ombudsmanın
            başarılı olabilmesi için idarenin onu güvenilir bir partner, güvenilir bir uyarıcı olarak
            kabul etmesi gerekir. O yüzdendir ki bütün literatürde ombudsmanlar için mahkeme




         36   14 ŞUB A T 2019
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43