Page 66 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 66

geldiği günümüze en yakın Türk devleti olması hasebiyle çok daha önemli bir mev-
            kide yer alır. Osmanlı devlet felsefesinde kamu yararı açıkça bütün yazımlarda veya
            hitaplarda öne çıkar. Bildiğimiz gibi Osmanlı’da toplumu ikiye ayırıyoruz biz. Bir, yöne-
            tenler, askerler; bir de raiyyet dediğimiz yönetilenler. Fakat yönetenlerin de üstünde
            olan padişah iradesinde yönetilenler hep fukara, yoksul, ehlîırz gibi himaye edilmesi,
            korunması… Kimden? Her türlü kötülükten ama bilhassa imtiyazlı olanların bu imti-
            yazlarının dışına taşarak zulümlerini yani devlet görevlilerinin zulümlerinden bunların
            korunması devletin en önemli felsefelerinden, yönetim felsefelerinden birisi olmuş-
            tur. Yönetilen ile yöneten arasındaki en temel kurumu da kadı olarak nitelemek lazım.
            Çünkü atamalarında, belgeler de gayet açıktır, kadı, “veliyyül emr” diye tanımlanır
            yani kamunun velisi. Kamunun her türlü probleminin çözümleyicisi ve ilk merhalesi
            kadı olarak atanmış, ilmiyedendir, kul değildir, bağımsızdır, her ne kadar beratla tayin
            edilse de padişaha kul gibi, asker gibi bağlı değildir, kanunu uygulamakta son derece
            özgürdür. Kadının bu vasfı bu erken dönemden itibaren -daha eski dönemlerden ama
            ben Osmanlı için söylüyorum- hakikaten sadece bir yaklaşım olarak, bir irade olarak
            kalmamış, uygulamada da karşılığını bulmuştur yani bütün kayıtlar bunu gösterir.
            Bunu tek başına mı yapıyor? Hayır. Onun da yardımcıları var, onun da istifade ettiği
            kurumlar ve alt birimler var. Mesela, subaşı; şehrin düzeni ve şehir halkının, ahalinin
            düzeni açısından bir müfettişlik, denetleyicilik görevi yapar ve problemleri çözümle-
            mek üzere mahkemeye yansıtır. Bir başkası ihtisab emini veya ihtisab ağası dediğimiz
            görevli, kadı yardımcısıdır; o da yine kamu düzeni açısından ve kamu yararı açısından
            denetlemesini yapar, yeri geldiğinde düzeltici görev yani infaz rolünü de üstlenir.

               Burada benim anladığım kamu denetçiliğini yargıdan bağımsız hareket eden -tabii
            bu çok modern kurum- geçmişte bunu yargıdan tamamen bağımsız düşünmek doğru
            olmaz ama yargıyla birlikte hukuk dışı çözümler arama yani hukuktaki karşılığını infaz
            etmek yerine bunu da yine hukuk kararlarında da görürüz. Mesela “Tavassutumüsli-
            min” tabiri bu anlamda çok önemli yani güvenilir yani buradaki sizin bahsettiğiniz,
            toplum içinde saygın…

                    KAMU DENETÇİSİ
                   YAHYA AKMAN
               – Ehlihak olan kişiler.

                    SELÇUK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ
                   PROF. DR. ALAATTİN AKÖZ

               –  O  insanlar  ki  bunlar  genellikle  müderris,  şeyh  gibi  insanlardır.  Onların  araya
            girmesiyle kanun uygulanmadan bir kısım problemlerin bertaraf edilmesi veya yine



         64   14 ŞUB A T 2019
   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71