Page 85 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 85
ruz veya aktarmıyoruz veya hayata geçirmiyoruz. Dolayısıyla eski kurumları yeni bulu-
yormuş gibi yapmamızın nedeni bu.
İkinci nokta: Hiçbir şey sabit kalmıyor, mutlaka her kurumu, her anlayışı, her kamu
politika alanının, her teşkilatlanma şeklini günümüzde tekrar tekrar gözden geçirme-
miz lazım. Neden? Çünkü şu anda, akademisyen hocalarımız belki bunu daha iyi anlar,
sınıflara girdiğimiz zaman, birkaç yıl önce girdiğimiz öğrenci profilinden çok farklı
öğrenci profilleri görüyoruz yani neredeyse aynı dili konuşmuyoruz. Farklı bir dünya
görüşleri var ama dünyayı şekillendirecek veya Türkiye’yi şekillendirecek olan grup da
karar verici olan grup da bu gruptur. Dolayısıyla bunların olaya nasıl baktığı, kavram-
ları bilip bilmediği, tanıyıp tanımadığı meselesine belki daha fazla önem vermemiz
gerekecek.
Yine az önce konuşulan mevzulardan bir tanesi, işte ombudsmanlık ve CİMER
örnekleri üzerinden konuşulmuştu. İnsanların bunun farkında olması, hak aramanın
peşinde olmaları çok güzel fakat ben bazen bakıyorum, gelen yazılar genellikle belli
saatlerde, saat gece on bir, on iki gibi. Çocuklarımızın bazıları kimliğini de açık yazıyor
ve geliyorlar, diyorlar ki: “Hocam, çok kızdım ve yazdım.” Yani kullanıyoruz biz bu me-
kanizmayı ama acaba nasıl kullanıyoruz? Yani önümüzdeki yapı, böyle bir yapı; nesil,
böyle bir nesil. Dolayısıyla ombudsmanlık kurumu nasıl daha işler hâle getirilebilir,
nasıl daha görünürlük anlamında, tanınırlık, kullanılırlık, bilinirlik anlamında neler ya-
pılabilir? Bu noktada, örneğin uzmanlaşma, yerel yönetimler alanında, sağlık alanında
farklı uzmanlık alanlarına doğru yönelebilir mi? Bunlar belki tartışılabilir. Tanınırlık an-
lamında, elektronik uygulamalar daha fazla kullanılabilir mi? Ben son olarak bunları
söyleyerek sözlerimi bitirmek istiyorum.
BAŞKAN
– Çok teşekkür ederim. Yani konumuzun başlığı biraz geriye dönük. “Bundan sonra
ne yapılabilir?” kısmı bizim toplantının konusu gözükmüyor çünkü başlık da “Kamu
Denetçiliği Kurumunun Kuruluş Süreci”
KAMU BAŞDENETÇİSİ
ŞEREF MALKOÇ
- Söylemelerinde de bir mahzur yok.
BAŞKAN
– Mahzur yok. Evvela söylememiz gereken farz kısmını yapalım, sonra diğer şeylere
geçebiliriz. Onda da bir mahzur yok şüphesiz. Evet, Serpil Hanım, buyurun.
14 ŞUB A T 2019 83