Page 285 - mahalli-iradeler
P. 285
saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adalet-
li bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykı-
rı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kuralla-
rıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuki
güvenlik ile belirlilik ilkeleri, hukuk devletinin önkoşullarındandır. Ki-
şilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilke-
si, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve
işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenle-
melerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını
gerekli kılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler
hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya
yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir ol-
masını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı
koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir.”,
27. Anayasa Mahkemesinin E:2011/23, K:2012/3 sayılı ve
12/01/2012 tarihli kararında; “2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21.
maddesi köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlaları-
nın köy veya belediye namına tescil olunmasını öngörmektedir. Bu hü-
küm gereğince plan değişikliği ya da benzeri nedenlerle bir yolun ka-
panması ya da bazı bölümlerinin yol olmaktan çıkarılması durumunda
bu şekilde açığa çıkan taşınmazların belediye ya da köy sınırları içinde
bulunması halinde bu tüzelkişilikler adına tescil edilmesi gerekmekte-
dir. Yollar zaman içinde gelişen ihtiyaçlara bağlı olarak imar planların-
da değişiklik yapılması suretiyle kapatılabileceği gibi bazı yol parçala-
rının açığa çıkması da ihtimal dâhilindedir. Kapanan ya da açığa çıkan
yol veya yol parçaları kamu malı niteliğini kaybederek idarenin özel
malı haline geleceğinden kamu mallarına ilişkin koruma ortadan kal-
kar. Bu nedenle itiraz konusu kural böylece açığa çıkan taşınmazların
tapu sicilinin sağladığı güvenceden yararlanabilmesi için tapu siciline
tescilini öngörmektedir. İdare yeni bir kararla bu taşınmazları kamu
yararına tahsis ederek kamu malına da dönüştürebilir. Aynı şekilde
İmar Kanununun 18. maddesi gereği parsellerin yeniden düzenlenme-
sinde eski yol parçalarını özel kişilerin arsaları ile birleştirebilir. Eğer
yeniden kamu yararına tahsis edilmezse, idare özel hukuk rejimi çerçe-
vesinde bu mallara tasarruf eder, gerekirse satabilir.”,
28. Uyuşmazlık Mahkemesinin E:2010/93, K:2011/10 sayılı
ve 07/02/2011 tarihli kararında; “Encümence hisseli taşınmazdaki
280 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU