Page 13 - KDK
P. 13
OMBUDSMANLIKLAR HAKKINDA KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME 11
Ombudsmanlık ve ulusal insan hakları kurumunun birlikte şekillenmesi
hâlinde, yetki ve görevlerin belirlenmesi önemli olacaktır. Ombudsmanlık
kurumuna, kamu yönetiminden kaynaklanan insan hakları ihlallerini ince-
leme görevi verilirken, Türkiye ulusal insan hakları kurumu “özel alandan
kaynaklanan” insan hakları ihlallerini ele alabilir. Bu şekilde, bu iki kurum
arasında herhangi bir yetki çatışması olmayacaktır. Çoğulcu temsili sağla-
yan yapısı ile ulusal insan hakları kurumu, hükûmet ve sivil toplum arasında
bir köprü rolü oynayacak, Ombudsmanlık kurumu ise sivil toplum ve par-
lamento arasında bir işleve sahip olacaktır. Her ikisinin de Paris İlkeleri’ne
uygun Statüsüne sahip olması durumunda, bunlar, kendi alanlarında ulusal
ve uluslararası düzeyde bir köprü rolünü üstleneceklerdir (s. 191-2).
Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumu, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kuru-
mu Kanunu sayesinde Venedik İlkeleri’nin büyük bir kısmı ile uyum-
ludur. Bununla birlikte, Ombudsmanlığın mevcut yapısını iyileştirmek
için hâlâ gündeme alınması gereken bazı ilkeler bulunmaktadır. Ku-
rumun uygulamaya konulmasının bir neticesi olarak, iyi idare ilkele-
rinin benimsenmesi ile birlikte, idari yargının iş yükünde bir azalma
beklenmektedir. Üç örnek:
1 Resen Soruşturma Yetkisi
Venedik İlkeleri’nin 16. maddesinde belirtildiği üzere, Ombudsmanın kendi
inisiyatifiyle inceleme ve araştırma yapması önemlidir. Resen hareket etme
yetkisine sahip olan Ombudsmanlar, cezaevlerini, çocukların gözetim altında
tutulduğu yerleri, psikiyatri kurumlarını, bakım evlerini, mülteci kamplarını, ka-
dın sığınma evlerini ve diğer benzer idareleri önceden haber vermek şartıyla
18
düzenli olarak ziyaret edebilmekte ve herhangi bir şikâyet olmaksızın gerekli
gördüğü konular hakkında özel raporlar hazırlayabilmektedir.
18 Devlet tarafından işletilen kadın sığınma evlerinin işleyişine ilişkin olarak “ayrımcılık”
ve “özel yaşamın gizliliğinin korunması” ile ilgili çok fazla sayıda şikâyet bulunmakta-
dır. Kadın örgütleri, eski kocası tarafından 2017’de bir sığınma evinin önünde öldürülen
N. K.’nin davasından sonra bu konuda idari dava açmayı ya da Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesine başvurmayı düşünmektedirler. Koruma altında olan ve şiddetten kaçan
kadınlara yardım eden sığınma evleri bulunmakta olup, bunlar Türkiye’de kadın misafir-
haneleri gibi farklı isimlerle adlandırılmaktadır.