Page 44 - soma rapor 30122014
P. 44
ciddi bir tehlike ortaya çıktığında faaliyetlerin durdurulması ve işçilerin güvenli bir yere
tahliyesinin sağlanması hususlarını gözeteceklerdir.
176 sayılı Sözleşmenin yukarıda yer verilen hükümleri, ulusal mevzuat kısmında ayrıntılı
olarak yer verildiği üzere iç hukukumuzda 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, İş
Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği, İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında
Yönetmelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Yönetmeliği, İşyeri
Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında
Yönetmelik, İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında
Yönetmelik, İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Çalışan Temsilcisinin Nitelikleri ve Seçilme Usul
ve Esaslarına İlişkin Tebliğ, Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelik, Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, Çalışanların
Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelikler ile karşılanmaktadır.
Buna karşın işverenlerin yeraltında bulunan çalışanların adlarının ve olası mahallerinin
herhangi bir anda doğru olarak bilinmesini sağlayacak bir sistemin oluşturulmasına ilişkin
düzenlemenin mevzuatımızda bir karşılığı bulunmamaktadır. Ayrıca işçilere tanınmış olan
kazaları, tehlikeli olayları ve olası tehlikeleri işverene ve yetkili makama bildirme, güvenlik ve
sağlık açısından kaygı duyulmasına neden olacak bir durum varsa, işveren ve yetkili makamdan
denetim ve araştırma yapılmasını talep etme hakları ulusal mevzuatımızda tüm işçilere değil
işçi temsilcisine, iş sağlığı ve güvenliği uzmanına ve iş sağlığı güvenliği kurullarına tanınmıştır.
Yine çalışan temsilcileri için sözleşmede yer verilen; işyerinde işveren ve yetkili merci
tarafından yapılan denetim ve araştırmalara katılma ve bağımsız uzmanlara başvurma haklarına
mevzuatımızda yer verilmemiştir.
Genel olarak değerlendirildiğinde, ILO 176 sayılı sözleşmede yer verilen düzenlemelerin
hemen hemen tamamına yakınının ulusal mevzuatımızda da yer aldığı anlaşılmaktadır. İşçilerin
iş sağlığı ve güvenliği alanındaki katılım hakları açısından eksik olduğu değerlendirilen
düzenlemelerin mevzuata eklenmesi, münhasıran maden iş kazaları ve meslek hastalıklarının
araştırılması ve incelenmesinden sorumlu bir kurum tesis ya da tayin edilmesi ve yeraltında
bulunan çalışanların adlarının ve olası mahallerinin takip edilmesine ilişkin düzenlemeler
yapılması yerinde olacaktır.
2.2.5. 187 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirme Çerçeve Sözleşmesi
ILO’nun 187 sayılı Sözleşmesi ile iş kazalarını, meslek hastalıklarını ve ölümleri önlemek
için iş sağlığı ve güvenliğinin sürekli geliştirilmesini amaçlamakta, bu amaçla üye ülkelere
30