Page 192 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 192
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
konuyla ilgili çalışmalarda mutlaka önemsenmesi gereken bir husustur. Kitlesel göçler,
pek çok nedenle ev sahibi toplumu huzursuz eder. Bu huzursuzluğun bazıları tamamen
algı ile ilgili olsa da, bir bölümünün son derece anlaşılır, makul gerekçeleri olduğu
açıktır. “Türk toplumunun ortaya koyduğu yüksek ama kısmen “kırılgan” toplumsal
kabul düzeyi nasıl sürdürülebilir bir hale getirilmelidir?” sorusu, başka ülkelerin neler
yaptığından bağımsız olarak bizi ilgilendiren ve cevabını bulmamız gereken bir sorudur.
Kamu kurumları olağanüstü çaba gösterseler de koordinasyon sorunlarının yarattığı
kaynak, zaman ve çaba kayıplarının en aza indirilmesi nasıl sağlanacaktır sorusu da
yine Türkiye’nin kendi kendine sorması gereken sorulardandır. Bunun için öncelikle
eğitim, çalışma, yerleşim, güvenlik ve toplumsal uyum alanlarında bütüncül bir strateji
gerekmektedir.
Türkiye’de 2011 yılı sonrasında yaşanan mülteci krizi, 2010 yılında sadece 8.932 161
uluslararası koruma başvurusu alan bir ülkenin yasal ve kurumsal kapasitesi bakımından
ciddi ihtiyaçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. 2014 yılı itibariyle faaliyetlerine
başlayan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bir anda milyonlarca mülteci ile karşı karşıya
kalmıştır. Bu süreç içinde en ciddi sorun ise sürecin nasıl gelişeceğinin bilinmezliğinden
kaynaklanan “geçicilik” yaklaşımı olmuştur. Ancak 2014 yılı sonrasında GK altına
alınan Suriyeli sayısının 1,5 milyonu aşması, Suriye’deki barışın kısa sürede tesis
edilme ihtimalinin azalması ve Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin kalıcılık eğilimlerinin
güçlenmesi, yaşanan krizin başka bir boyuta ulaşmasına neden olmuştur.
Sosyolojik gerçekler ve dünyadaki diğer tecrübeler kalıcılık eğiliminin daha güçlü
şekilde ifade edilmesine neden olsa da Suriye’de sürecin son derece dinamik olduğu
ve “geri dönüş” alternatifinin de gündemde olduğu göz ardı edilemez. Kuşku yok ki
ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin ve onları misafir eden ülkelerin
birinci derecede tercihleri eve geri dönüşün sağlanmasıdır. Türkiye’nin bölgede
inisiyatif alarak terör örgütlerine yönelik yürüttüğü “Fırat Kalkanı ve Zeytin
Dalı” operasyonlarının ve bölgedeki diğer gelişmelerin bu konuda bazı umutlar
yarattığı da bilinmektedir. Türkiye’nin terör örgütlerinden arındırdığı Cerablus’a
7 Eylül 2016 tarihi sonrasında 44.643 Suriyelinin gönüllü olarak geri dönmesi 162
de umutları artırmıştır.
Suriye’de siyasi dengenin ve politikaların değişmesi yanında, AB ile varılan 18 Mart
mutabakatı çerçevesinde 2016 Nisan ayında başlayan Yunanistan’dan geri kabuller, hem
Suriye ve Irak üzerinden Türkiye’ye gelenlerin sayılarının hem de Avrupa’ya Türkiye
161 Bkz.ehttp://www.goc.gov.tr/icerik3/uluslararasi-koruma_363_378_4712; erişim tarihi: 22/08/2017.
162 Bkz. http://aa.com.tr/tr/turkiye/suriyelilerin-cerablusa-donusleri-suruyor/858579; erişim tarihi:
22/08/2017.
192 TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU