Page 213 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 213

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU




               ◊  Sosyal Gerginlik ve Çatışma Potansiyeli

            Kitlesel göç olaylarında yerel halkı huzursuz eden hususların başında güvenlik kaygıları
            gelmektedir. DEAŞ ve benzeri terör örgütlerinin varlığı ayrıca, Suriye ve bölgenin içinde
            bulunduğu istikrarsız ve çatışmalı durum, huzursuzluğu daha da artıran unsurlar olarak
            ortaya çıkmaktadır. Ayrıca ev kiralarının artışından kayıt dışı çalışmaya, dilencilikten,
            kamu  hizmetlerinden  yararlanmadaki  aksamalara, farklı  kültürel  özelliklerin dışa
            vurumundan trafik kurallarına uymamaya kadar pek çok alanda mültecilerin davranışları
            yerel toplum tarafından hassasiyetle takip edilir ve eleştirilir. Burada genelde algılar daha
            baskın rol oynamaktadır. Bütün bunların toplumda gerginlik ve çatışma potansiyelini
            artırması sürpriz olmayacaktır. Örneğin Suriyelilerin % 99’u son derece uyumlu olsa bile
            % 1’inin yapacağı yanlışların hemen bütün Suriyelilere teşmil edilmesi gibi reflekslerin
            ortaya çıkması mümkündür. 3,4 milyonu aşan nüfus içinde oransal olarak çok küçük
            bir kesimin dilencilik yapmasının yarattığı imaj nedeniyle yapılan benzeri etiketlemeler
            bu tür durumlarda sıklıkla yaşanılan bir sorundur. Huzurlu bir ortak yaşamın tesisi için
            sosyal gerginlikleri artıracak uygulama ve beyanlardan kaçınmak gerekmektedir. Bu
            çerçevede önemli bir husus da Suriyeli nüfusun rencide edilmemesidir. Savaştan kaçan
            Suriyelilerin sığınak buldukları ve bugüne kadar Türk toplumunun da devletinin de
            büyük fedakârlıklarla destek verdiği Suriyelilerin hepsinin müteşekkir ve mutlu olacağı
            beklenmemelidir. Zaten travmalardan kaçıp gelen, çok büyük bölümü eğitim ve çalışma
            imkânına kavuşamayan  Suriyelilerin onurlu bir biçimde  yaşayacağı  mekanizmaların
            geliştirilmesi hem insanlık hem de ülkemiz adına bir zorunluluktur. Aksi halde
            birikebilecek olası öfke bir süre sonra ciddi sorunlara yol açabilecektir.

            Güvenlik riskleri kapsamında, bir önceki paragrafta yer verilen bazı hususlar yapılan
            çalışma ziyaretlerinde de gözlemlenmiş olup, bu kapsamda Suriye ile sınırı olan illerde,
            yerel halkın Suriyeliler nedeniyle işlerini kaybetme kaygısı yaşadığı, uygun fiyatta kiralık
            ev  bulmada  zorlandığı,  hastanelerin  kalabalıklaşması  nedeniyle  sağlık  hizmetlerinin
            sunumunda bazı gecikmeler yaşanabildiği, buna ilaveten, yerel halk arasında Suriyelilerin
            asayişi bozdukları yönünde bir algının da mevcut olduğu, ancak Suriyelilerin asayişi
            bozduğu yönünde oluşan söylemin aksine, Suriyelilerin karıştıkları adli olayların oranının
            düşük olduğu, adli vakaların genellikle kendi aralarındaki husumetten kaynaklandığı
            ve çoğu adli olayda şikâyetçi konumunda bulundukları öğrenilmiştir. Bu kapsamda
            söz konusu olumsuz algıların ve olası gerginlik ve güvenlik risklerinin önlenebilmesi
            amacıyla  kamuoyunun  doğru biçimde bilgilendirilmesinin fazlasıyla önemli olduğu
            değerlendirilmektedir.

            Bu hususlara ilaveten, yukarıda “Kayıt Süreci” başlıklı bölümde de ifade edildiği üzere,
            Suriyelilerin kayıt altına alınmasından önce, EGM, Jandarma Genel Komutanlığı,


                                                                   TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU  213
   208   209   210   211   212   213   214   215   216   217   218