Page 217 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 217
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Ancak farklı kurum veya kuruluşlar tarafından sunulan söz konusu hizmetlerde bir
standartlaşmanın sağlanması gerekmektedir. Bu noktada da destek verilecek öncelikli
hedef kitlenin dezavantajlı gruplar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, hizmet
verecek kişilerin hedef kitlenin ihtiyaçlarına ve hassasiyetlerine uygun şekilde hareket
edebilecek, kişiye özel ihtiyaçları tespit edebilecek yetkinlikte olması gereklidir. Bunun
için de kalifiye meslek elemanlarına ihtiyaç bulunmaktadır.
Çocukların duygusal, fiziksel ve psikolojik olarak daha kırılgan oldukları, göç ile birlikte
bu kırılganlıkların iyice arttığı, şiddet algısının çocuklarda farklılık gösterebildiği,
çocukları dinlemenin çok önemli olduğu, şiddete maruz kalan çocuğun çoğu zaman
bunu ifade edemediği, özellikle göçmen çocukların çok farklı tipte şiddete maruz
kalabildikleri, bu noktada mülakatların önemli olduğu, çocukların akran eğitimlerinden
daha fazla fayda sağladıkları, her yaş grubunun kendini resimle veya yazıyla olmak üzere
farklı şekillerde ifade edebildiği, dolayısıyla tüm bu kriterler göz önünde bulundurularak
çocuklara yönelik standart psikososyal destek modüllerinin de oluşturulmasının
gerekli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca psikososyal desteğin sadece talep üzerine ve
geçici barınma merkezlerinde değil, savaş ortamından kaçan ve tüm ülke geneline
yayılmış olan Suriyelileri kapsayacak şekilde ve düzenli olarak sağlanması için imkânlar
çerçevesinde gerekli çalışmaların yapılmasının yerinde olacağı değerlendirilmektedir. Bu
noktada GBM’ler dışındaki Suriyelilerin kayıt adreslerinde bulunmama durumlarında
hizmetlerde yaşanan aksaklıklar psikososyal destek hizmetleri söz konusu olduğunda
da karşımıza çıkmaktadır. Bu çerçevede ASPB ile Suriyelilerin kayıtlarını tutan GİGM
arasındaki mevcut iletişim ve eşgüdümün kuvvetlendirilmesi önem arz etmektedir.
GBM dışında kalan Suriyeliler için ise toplum merkezleri çok önemli ve kritik hizmetler
vermektedir. Zira Türkiye’deki Suriyelilerin topluma uyumunda çok amaçlı toplum
merkezleri özel bir rol oynama potansiyeline sahip olup, söz konusu merkezlerin önemli
bir işlevi de hukuki bilgilendirme ve danışmanlık hizmetleri sunuyor olmasıdır. Kızılay
Toplum Merkezi’ne yapılan saha ziyaretinde kursa katılan kadınların hem sosyalleştikleri,
hem meslek öğrendikleri, hem de mutlu oldukları, anneleri kursta olan çocukların da
çocuk dostu alanlarda güzel vakit geçirdikleri gözlemlenmiştir. Ancak bunun bir proje
olduğu ve sürekliliğinin sağlanması gerektiği unutulmamalıdır. Diğer taraftan toplum
merkezi açmak isteyen sivil toplum kuruluşlarının titizlikle incelenmesi, faaliyetlerinin
denetlenmesi gerekmektedir. Ayrıca sivil toplum kuruluşları tarafından işletilen toplum
merkezlerinde verilen hizmetlerin çerçevesi düşünüldüğünde ASPB’den iletişim
görevlilerinin bulunması faydalı olabilecektir. Örneğin saha çalışmalarında aile içi
şiddet, cinsel istismar vakaları tespit edildiğinde veya refakatsiz çocuklara rastlandığında
bir Bakanlık görevlisinin hazır bulunması işlemlerin en doğru ve en hızlı şekilde yerine
getirilmesini sağlayacaktır.
TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU 217