Page 237 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 237
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
bu fedakârca gayretleri göz önünde bulundurmaları, Suriyelilerin toplumsal uyumuna
çok önemli ve yapıcı katkı sağlayacaktır.
XV. Uluslararası Toplum ile İlişkiler
Suriye’de yaşanan iç çatışmaların ilk günlerinden itibaren uluslararası toplumun; krizin
insani sonuçlarına dikkat çektiği, Türkiye gibi oldukça büyük kitleler halinde Suriyeliyi
topraklarında barındıran ev sahibi ülkeler kadar olmasa da, uluslararası sivil toplum
kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar aracılığıyla Suriyelilere yönelik insani yardım
faaliyetleri yürütmeye devam ettiği görülmektedir.
Ülkemizde de bu kapsamda uluslararası toplum katkısıyla çeşitli çalışmalar devam
etmektedir. Ülkemizin bu alanda üstlendiği ezici yükün uluslararası toplum tarafından
paylaşılması bakımından bu çalışmaların değerli olduğu ve desteklenmesi gerektiği
görülmektedir. Hâlihazırda uluslararası toplum bu çalışmaları ülkemizde temsilcilikleri
bulunan kuruluşlar ve uluslararası sivil toplum kuruluşları eliyle yürütmektedir.
Uluslararası kuruluşların ülkemizde yaptıkları çalışmaların çerçevesi uluslararası
anlaşmalar ve ev sahibi ülke anlaşmaları ile belirlenmekteyken, uluslararası sivil toplum
kuruluşları faaliyetlerini 5253 sayılı Dernekler Kanunu çerçevesinde aldıkları izin ve bu
Kanunda belirtilen esaslar dahilinde yürütmek durumundadır. Bu çalışma kapsamında
yapılan inceleme ve araştırmalarda uluslararası sivil toplum kuruluşlarının yapacakları
faaliyetler konusunda belirli il ve süreler için İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi
Başkanlığı aracılığıyla izin aldıkları, mevzuat açısından yeni bir düzenlemeye ihtiyaç
bulunmadığı görülmüştür.
Bununla birlikte, bu çalışma kapsamında kamu idareleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla
ve uluslararası koruma ile geçici koruma altındaki kimselerle yapılan görüşmelerde,
uluslararası kuruluşların ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin
özellikle kentsel alanlara ve ulaşımı daha kolay belirli illere odaklandığı, uluslararası
sivil toplum kuruluşlarının kendi görünürlüklerini ve tanınırlıklarını arttırmaya dönük
çalışmalar yürütme eğiliminde oldukları ifade edilmiştir.
Çalışma kapsamında görülen bir diğer husus ise; uluslararası sivil toplum kuruluşlarının
faaliyetlerinin önemli bir kısmını külfet paylaşımını sağlayacak, yapılacak çalışmalarının
etkinliğini azami düzeye çıkartacak ve kaynakların daha da verimli kullanılmasını temin
edecek şekilde ilgili kamu kuruluşları ile yerel sivil toplum kuruluşlarının da yer aldığı
bir program dâhilinde yürütmemeleridir.
Benzer şekilde, uluslararası sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların
faaliyetlerini özel bağışçılar ile diğer uluslararası kuruluşlardan aldıkları hibe ve destekler
TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU 237