Page 233 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 233

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU




            bir gerçektir. Toplumun kabulü bakımından dinsel ve kültürel yakınlık önemli olsa da,
            bunun sürdürülebilir kılınması için Türk toplumuna yönelik kapsamlı bilgilendirmeler
            yapılması ve bir iletişim stratejisinin geliştirilmesi gerekmektedir. Süreç  Türk
            toplumunun desteği alınarak yürütülmeli ve toplumunun endişeleri ile Suriyelilere
            yönelik tedirginlikleri dikkate alınmalıdır.

               ◊  Yerel Yönetimler ve Uyum

            Ülkemizde bulunan Suriyelilerin sadece %7,45’i Geçici Barınma Merkezlerinde, geri
            kalan %92’den fazla bölümü ise Türkiye’nin bütün illerinde “kent mültecileri” olarak
            Türk toplumu ile birlikte yaşamakta olup, kentsel alanlarda yaşayan Suriyeli mültecilerin,
            birinci derecede muhatap oldukları idare, yerel yönetimlerdir. Türkiye’nin 79,8 milyon
            nüfusu dikkate alındığında ülkemizdeki Suriyelilerin tüm nüfusa oranının % 4’ü bulan
            bir büyüklüğe ulaştığı bilinmektedir. Ancak Adana, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş,
            Kayseri, Kilis, Mardin, Mersin, Osmaniye, Gaziantep ve Şanlıurfa’da Suriyelilerin kent
            nüfusu içindeki payı Türkiye ortalamasının üzerinde seyretmektedir. Bu oran Kilis’te
            %100’e yaklaşmıştır. Yine özellikle sınır bölgelerinde Suriyelilerin nüfusa oranının %
            50’nin üzerinde olduğu çok sayıda ilçe bulunmaktadır. Belediyelerin bu mülteci akınına
            yönelik hizmet sunabilmeleri bakımından bir takım güçlüklerle karşı karşıya olduğu
            bilinmektedir. Zira belediyelerin gelir kaynakları arasında en önemli payı teşkil eden
            merkezi idareden aktarılan paylar belediye sınırları içinde yaşayan T.C. vatandaşları
            esas alınarak belirlenmektedir. Oysaki özellikle belediyelerin merkezi bütçeden nüfus
            esasına göre aldığı kaynakların, mutlaka mülteci nüfus da dikkate alınarak hesaplanması
            gerekmektedir. Kendi nüfusu kadar Suriyeli barındıran Kilis’in 2011’de merkezi bütçeden
            aldığı kaynakla, 2017’de aldığı kaynağın aynı olması açıklanabilecek bir durum değildir.
            Bu bağlamda, yerel yönetimlere bütçeden ayrılacak payın belirlenmesinde, mülteciler
            için Avrupa genelinde uygulandığı gibi mültecilerin acil ihtiyaçları, mağduriyetleri ve
            yeni kapasitelerin acilen oluşturulması gerekliliğine ilişkin hususlar dikkate alınmalıdır.
            Bir başka ifadeyle, Belediyelerin “vatandaş olmayanlara da” hizmet vermesini mümkün
            kılan açık ibarelere yer verilmeli, hem de mülteci sayısına bağlı olarak merkezi bütçeden
            pay alabilmesinin yolu açılmalıdır. 175
            Uyum süreçleri içinde en önemli boyut olan yerel uyum, yerel yönetimler ve STK’lar
                                             176
            aracılığı  ile  gerçekleştirilebilecektir.   Bir  diğer  ifadeyle  yerel  yönetimler, Türkiye’de
            uyum sürecinin pek çok yönü ile en önemli aktörleri konumundadır. Türkiye’de mülteciler

            175  Türkiye’de yerel yönetimler ve mülteciler konusundaki yapılan kapsamlı bir çalışma için Bkz..
            M.M.ERDOĞAN, “Kopuş”tan Uyum”a Kent Mültecileri- Suriyeli Mülteciler ve Belediyelerin Süreç Yönetimi:
            İstanbul Örneği, Marmara Belediyeler Birliği Yayını, İstanbul, 2017.

            176 Oğuzhan ERDOĞAN ve Fatma DAĞLI ERDOĞAN,  Türkiye’de Mültecilerin Uyumunda  Yerel
            Yönetimlerin Rolü, Uluslararası 11. Kamu Yönetimi Sempozyumu, 28-30 Eylül,  Elazığ 2017,  s.1175.


                                                                   TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU  233
   228   229   230   231   232   233   234   235   236   237   238