Page 234 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 234
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
konusunda bugüne kadar çok sınırlı miktarda sorun yaşanmasında yerel yönetimlerin
büyük payı olduğu da unutulmamalıdır. Bu konuda bazı yerel yönetimlerce gerçekleştirilen
özel sistemlerin Belediye Birlikleri aracılığı ile geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, aynı
zamanda bu sistemlerin merkezi bir yazılımla bir araya getirilmesi gerekmektedir.
Kent Konseylerine özel destek ve rol verilmeli, belediye yönetimlerinin, hemşeriler ile
mülteciler arasındaki ilişkilere katkı vermeleri sağlanmalıdır. Strateji planlamalarında
yerel özellikler mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu çerçevede il (gerekli yerlerde ilçe)
bazında strateji belgeleri ve uygulama belgeleri üretilmelidir. Bu belgelerin üretilmesinde
belediyeler, valilik ve kaymakamlıklar öncü rol üstlenmelidir.
Buna ilave olarak, ülkelerindeki iç savaş nedeniyle Ülkemize sığınan ve GBM’ler dışında
kendi imkânlarıyla kiraladıkları evlerde yaşamlarını sürdüren ihtiyaç sahibi Suriyeli
ailelerin, temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla STK’lar ile yerel yönetimlerin işbirliği
içinde “kardeş aile edinme” projelerinin geliştirilmesinin ve yaygınlaştırılmasının faydalı
olacağı değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda; Suriyeli ailelerin, barınma, eğitim, sağlık, gıda gibi temel ihtiyaçlarının
karşılanmasının yanı sıra ihtiyaç sahibi ailelerin ülkemizde kendilerini yalnız
hissetmemeleri amacıyla sürekli ve düzenli iletişim desteği sağlanması ve özellikle
çocukların daha mutlu ve sağlıklı bir ortamda gelişimlerini teminen maddi olmayan,
‘manevi kardeşlik’ desteklerinin önemli olduğu düşünülmektedir.
◊ Vatandaşlık ve Uyum
Vatandaşlığa kabul toplumsal uyumun temininde temel araçlardan birisidir. Birleşmiş
Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından vatandaşlığa kabul, toplumsal
uyumun en üst seviyeli ve kalıcı çözüm aracı olarak değerlendirilmektedir. Mülteciler
Yüksek Komiserliği bu kapsamda geçtiğimiz on yıl içerisinde dünyada 1,1 milyon
mültecinin sığındıkları ülkelerin vatandaşlığını kazandığını tahmin etmektedir. 177
Ülkemizde bulunan Suriyelilerin önemli bir bölümünün, Suriye’de yakın vadede bir
barış ve huzur ortamı sağlanmasının mümkün görünmemesi dahil olmak üzere raporun
önceki bölümlerinde belirtilen diğer nedenlerden ötürü Türkiye’de kalıcı olacağı tahmin
edilmektedir. Bu durumda vatandaşlık konusunun gündeme gelmesi kaçınılmazdır.
Burada dikkat edilmesi gereken iki husus bulunmaktadır: Birincisi, uyum süreçlerinin
177 Bkz. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, “Solutions”, http://www.unhcr.
org/en- us/solutions.html (Erişim tarihi 19/10/2016) Kaldı ki, Cenevre Sözleşmesinin 34 üncü
maddesi mültecilerin vatandaşlığa alınmasına dair ilkeleri içermektedir. Bu maddeye göre taraf
devletler, mültecileri imtisal etme (özümleme) ve vatandaşlığa almayı her türlü imkan ölçüsünde
kolaylaştıracaklar, vatandaşlığa alma işlemlerini çabuklaştırmaya ve bu işlemlerin masraf ve resimlerini
her türlü imkan ölçüsünde azaltmaya özel çaba göstereceklerdir
234 TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU