Page 232 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 232
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
ikamet etmek durumunda kaldıkları, özellikle Suriye’nin kırsal bölgelerinden gelenlerin
şehir hayatına uyum sağlamada zorluklar yaşadıkları belirtilmiştir. Bu duruma ek olarak,
bu grup içerisindeki ülkemizde sürekli olarak kalma eğiliminin de günden güne arttığı 172
ve ülkemizde kalış süreleri de uzadıkça kendilerine burada yeni bir yaşam kurma
zorunluluğu hissettikleri 173 çeşitli çalışmalarda belirtilmektedir.
Bu zorlukları aşmaya ve toplumsal uyum sağlamaya katkıda bulunacak araçlardan en
önemlisinin dil öğrenimi olduğu genel kabul görmektedir. Dil öğrenimi bu çalışmada
değinilen ve toplumsal uyum sağlamanın diğer araçları olarak değerlendirilebilecek
eğitim, istihdam gibi konular için de en gerekli unsurdur. Bu nedenle, Türkçe eğitim
yaygınlaştırılmalı, özellikle çocukların Türkçe öğrenmelerini ve eğitimlerini aksatmadan
sürdürmeleri için gerekli tedbirler alınmalı, takipler yapılmalıdır. Aynı şekilde Türkçe
öğrenimi için yetişkin eğitimi ve kursları da yaygınlaştırılmalı ve yerel yönetimler de
toplumsal uyumla ilgili süreçlere dâhil edilmelidir. Yine, Suriyelilerin gerek ülkelerinde
gerekse ülkemizdeki yaşam tecrübeleri mümkün olduğu ölçüde görsel ve yazılı medya
aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılmalı, böylelikle Suriyelilere yönelik empati duygusu
güçlendirilmelidir.
Bununla birlikte Türkiye’de bulunan Suriyeliler konusunda yapılacak çalışmaların
içeriğinin belirlenmesi ve uygulaması bakımından Suriyelilerin de katılımının sağlanması,
strateji belirleme süreçlerine dahil edilmelerinin gerekli olduğu düşünülmektedir.
◊ “Yüksek” Ama “Kırılgan” Toplumsal Kabul Sürdürülebilirliği
Türkiye, tarihinin en ciddi ve en büyük insani krizi ile baş başa kalmıştır. Bu süreçte
Türk halkının ve devletinin ortaya koyduğu çabanın ve fedakârlığın olağanüstü boyutta
olduğu açıktır. Türk toplumundaki bütün endişeler ve rahatsızlıklara rağmen Suriyelilere
yönelik toplumsal kabul düzeyinin olağanüstü yüksek olduğu rahatlıkla söylenebilir. 174
Dünyanın başka bir yerinde 6 yılı aşkın süre zarfında bu denli yüksek sayıda mültecinin
bir ülkeye girişinin, çok ciddi reddiyeler ve sorunlara yol açacağını tahmin etmek zor
değildir. Ancak toplumsal kabul düzeyi çok yüksek olsa da bunun “kırılgan” ve “hassas”
bir yapısı olduğu unutulmamalıdır. Türk toplumunun bütün misafirperverliğine
rağmen, Suriyelilerin Türkiye’deki varlıklarından dolayı bazı endişelerinin olduğu da
172 M. Murat ERDOĞAN, Türkiye’deki Suriyeli Mülteciler ile Birlikte Yaşamanın Çerçevesi. Esen Adem ve
Duman Mehmet (Ed.) Türkiye’de Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler: Tespitler ve Önerileri (1. Baskı) içinde
( s.69- 88). İstanbul: Aryan, 2016, s.78.
173 Ahmet KOYUNCU. Nimet mi? Külfet mi? Türkiye’nin Suriyeli Sığınmacıları ve Göç Ekonomisi Üzerine
Bir Derkenar. Esen Adem ve Duman Mehmet (Ed.) Türkiye’de Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler: Tespitler
ve Önerileri (1. Baskı) içinde ( s.107-130). İstanbul: Aryan. s.127.
174 M.Murat ERDOĞAN, Türkiye’deki Suriyeliler: Toplumsal Kabul ve Uyum, İstanbul Bilgi Üniversitesi
Yayınevi, İstanbul, 2015.
232 TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU