Page 296 - temel-haklar
P. 296

Etkili bir şekilde kullanma imkanı bulunmayan bir mülkiyet hakkı-
            nın tanınması ümidi, Birinci Protokolün 1. Maddesi anlamında “mal-
            varlığı” olarak kabul edilemeyeceği gibi, şartın yerine getirilmemesi
            sonucu ortadan kalkan şartlı bir alacak da kabul edilemez (Malhous v.
            Çek Cumhuriyeti (k.k.) [BD]; Kopecký v. Slovakya [BD], §35©).
               Daha önce yürürlükte bulunan bir kanunun başvurucunun lehine
            olarak değiştirileceği inancı, Birinci Protokolün 1. Maddesi bakımın-
            dan meşru bir beklenti olarak görülemez. Bir iade ümidi ne kadar an-
            laşılabilir olursa olsun, salt bir iade ümidi ile meşru beklenti arasında
            fark vardır; meşru beklenti, salt bir ümitten daha somut nitelikte ol-
            malı ve bir yasa hükmüne veya yargısal karar gibi hukuki bir işleme
            dayanmalıdır (Gratzinger ve Gratzingerova v. Çek Cumhuriyeti (k.k.)
            [BD],).

               52) Gelecekteki gelir
               Gelecekteki gelir, ancak kazanılmış ise veya gelire yönelik icra edile-
            bilir bir alacak mevcut ise, “malvarlığı” oluşturur (Ian Edgar (Liverpo-
            ol) Ltd v. Birleşik Krallık (k.k.); Wendenburg ve Diğerleri

               v. Almanya (k.k.); Levänen ve Diğerleri v. Finlandiya (k.k.)
               Uyuşmazlık Konusu İle İlgili Genel Değerlendirme
               53) “D. Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden Değerlendir-
            me ve Gerekçe” başlıklı bölümünde yer verilen hüküm ve açıklamalar
            ile birlikte uyuşmazlık konusuna ilişkin Kurumumuza verilen şikayet
            başvuru dilekçelerinde talep edilen hususlar birlikte ele alındığında;
               54) Türkiye Cumhuriyeti ile Fransa arasında 1921 yılında imzala-
            nan Ankara Antlaşmasına kadar uzanan bir geçmişe sahip olan emlak
            sorununun, Suriye’nin 1930’lardan başlayarak vatandaşlarımızın bu
            ülkede bulunan taşınmaz malları üzerindeki tasarruf haklarını aşa-
            malı olarak kısıtlamaya yönelmesi ve buna karşılık ülkemiz tarafından
            1062 sayılı Kanun kapsamında Suriye uyrukluların ülkemizde bulu-
            nan taşınmaz malları üzerindeki tasarruf haklarının dondurulmasıyla
            daha da karmaşık hale geldiği,
               55) 1966 tarihli 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
            konan “Suriye Uyrukluların Mallarının Tespiti ve Bu Mallara El Ko-
            nulması Hakkında Yönetmelik’in ilgili maddesi uyarınca el konulan




                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  291
   291   292   293   294   295   296   297   298   299   300   301