Page 141 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 141

2. GÜN





            rın dosyası olduğunu düşündüğümüz İcra ve İnfaz ile birlikte bunları değer-
            lendirdiğimizde 10 milyona yakın ihtilaf mahkemeler önünde, yargı önünde
            çözülmekte ve çözme noktasında oldukça ciddi sıkıntılar yaşamaktayız.

            Bunun için alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri dediğimiz, arabulucu-
            luk, tahkim ve uzlaştırma kurumlarının biran önce ülkemizde bunların geniş
            bir şekilde yürürlülüğe sokulması, bu şekilde Kara Avrupa’sı gibi bazı ihti-
            lafların yargı dışında çözülmesi yollarını, yöntemlerini araştırmaktayız. Bu
            konuda  Ombudsmanlık  Kurumunun  da  arabuluculuk  olması  konusunda
            halkın avukatlığı anlamına gelen Ombudsmanlık Kurumunu da önemli gö-
            revler düşeceği kanaatindeyim. Bu konuda bir nebze yargının yükünü yargı-
            nın üzerinden alabilirse daha adil yargılama sistemi ortaya çıkacaktır, daha
            düzenli bir yargılama sistemine kavuşacağız ümidindeyim. Bu konuda ya-
            pılacak olan düzenlemelerde de arabuluculuk kurumunun, Ombudsmanlık
            Kurumuna verilmesini biz taraftar olduğumuzu ifade etmiştik.

            Değerli Katılımcılar, bu Oturumun konusu “Göç ve Göçe Bağlı Yabancı Düş-
            manlığı, Irkçılık ve İslam Karşıtlığı.” Göç meselesi, ülkemizde maalesef tüm
            dünyada dünkü verilere göre 55 milyon göçmenin olduğunu düşündüğü-
            müzde oldukça önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bizim tarihimiz boyunca
            bu topraklar bir geçiş toprağı olmasına rağmen son zamanlardaki göçler-
            le birlikte hedef ülke konumuna gelmiş bulunmaktayız. Tarihimiz boyunca
            atalarımız can emniyetinden veya başka nedenlerden dolayı sığınmak is-
            teyenleri ülkemize kabul etmişler. 1492 yılında İspanya’da yaşanan trajedi
            sonucunda oradan göç etmek isteyen Yahudilere ülkemizin, o tarihte ülke
            sınırları  içerisinde  Selanik  ve  İzmir’e,  ülkemizin  en  güzel  yerlerini  onlara
            tahsis etmek suretiyle onlara kucak açtık ve onların yaşamlarını bir nebze
            can güvenliklerini kolaylaştırdık. Daha sonra biraz önce anlattığım gibi İsveç
            Kralının da buraya bir göç sonrasında geldiği, can güvenliği açısından bura-
            ya geldiği ve bu göç sonucunda Ombudsmanlık Kurumunun da Avrupa’ya
            tekrar gittiğini ifade etmiştim. Tarih boyunca şu anda bizim atalarımızdan
            yani Abdülmecit Han’ın dediği gibi “ülkemize sığınanı, bize sığınanı biz iade
            etmeyiz.” çünkü can güvenliği, can endişesi açısından oldukça endişe taşı-
            yan insanları tekrar canlarının ortadan kalkacağı o topraklarına gerisin geri
            iade etmeyiz. Bize böyle öğretmişler ve bu şekilde yıllar boyunca, tarih bo-
            yunca da bu topraklarda yaşayan Anadolu insanı, ekmeğini göç sonucunda
            gelen mültecilerle paylaşmıştır. Bugün için de ülkemizde 2,7 milyon, ora-
            daki iç savaştan, Suriye’deki iç savaştan dolayı kaçıp gelen mültecinin her
            türlü sağlık, eğitim, her türlü iaşesi ve ibadi imkânları bu kıt imkânlarımızla
            karşılamaktayız. 170 bin de Irak’tan ve Afganistan’dan gelen göçmen oldu-


                                                                       139
   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146