Page 178 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 178
2. GÜN
ÜÇÜNCÜ OTURUM İKİNCİ BÖLÜM
SORU&CEVAP
İSMAİL RÜŞTÜ CİRİT
Oturum Başkanı - Yargıtay Başkanı
Evet, çok Değerli Hocamıza teşekkür ediyoruz. Saygıdeğer Katılımcılar, gü-
nümüzde dünyamız iletişim ve teknolojinin bu denli ilerlemesiyle artık “kü-
resel bir köy” haline geldi. Dünyanın herhangi bir yöresinde bir trajedi varsa,
insanlar doğdukları toprakları can güvenliği nedeniyle veya başka nedenler-
den dolayı terk edip başka topraklara gidiyorsa bu trajedilere kulak verme-
diğimizde, bu trajedilere bigâne kaldığımızda o trajediler gelip bizi bulur. Biz
güvenlik duvarlarıyla, tel örgülerle, sadece kendi güvenliğimizi sağlayarak
bu trajedilerden uzak kalarak bunun sonuçlarından uzak kalamayız. Bunun
çok iyi bilinmesi gerekiyor. Yani biz sadece insanlık vazifemiz olarak her-
hangi bir karşılık beklemeden bu yaptıklarımızı yapıyoruz, tarih boyunca da
bunları yaptık, bundan sonra da yapa gelmeye devam edeceğiz, Onların en
küçük ihtiyaçlarını dahi karşılayacağız.
İnsan bilmediğinin düşmanıdır, onun için bütün dinlerin temelinde iyilik yap-
mak, güzellik yapmak, hırsızlık yapmamak gibi bir takım umdeler ve öneri-
ler getirmiş, bütün dinler bunu getirmiştir. Dinlerin temelinde bu olmasına
rağmen bugün yaşadığımız bu trajedi yani İslamafobi, İslam’ın bilinmeme-
sindendir, İslam’ın kelime ıstılahi manası “barış” demektir ama bu barış söy-
lemi niye bugün, özellikle Dünya Ticaret Merkezinin bombalanmasından
sonra dünyada bir Müslüman tipi çizildi; elinde kaleşnikofu olan, başında
sarığı, ayağında şalvarı, poturu olan bir tip çizildi. Bütün dünyaya buna karşı
bir tepki geliştirildi. Bunlara karşı biz ancak İslam’ın güzel yüzünü anlatarak
İslamifobiye karşı çıkabiliriz.
Diğer taraftan emperyalist amaçları unutmamak lazım; dünyanın yer altı,
yerüstü zenginlikleri bütün dünya insanlığına yetebilir, yetecektir de, yeter
ki adalet ile dağıtılsın. Nişaburlu Şair Ömer Hayyam’ın ifade ettiği gibi “Ada-
let kâinatın ruhudur.” Biz bu dünya adaletini sağladığımız, insanlığımızdan
uzaklaşmadığımız ve üstün değerleri kendi yaşantımızda gerçekleştirdiği-
miz zaman dünya gerçekten, barış, huzur limanı olacaktır. Bunun gerçekleş-
tirilmesi için tüm gelen ombudsmanlara büyük görev düşmektedir. Nefret
suçuna ağır yaptırımlar getirilmesi gerekmektedir. Bizim ülkemizde 5237 sa-
176