Page 77 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 77

2. GÜN





            termemiştir. Oysa biz bunu yapabilirdik, dünyada bunu yapmaya tek hakkı
            olan ülke var ise böyle bir hak bizim ülkemizindir. Yani gelen göçmenlerin
            arasından bir taraftan DEAŞ’ı, bir taraftan PKK’yı Türkiye’ye sızdırmak sure-
            tiyle Paris’te olduğu gibi, Almanya’da olduğu gibi, Amerika’da olduğu gibi
            Türkiye’de bombaları patlatmak suretiyle ifade etmek isterim ki Türkiye’de
            göçmenlerle yani göç olarak gelenlerle, göç edenlerle yerleşik vatandaşın
            arasındaki münafereti arttırmak da bir başka politika olarak sürekli kötücül
            bir politika olarak önümüzdedir. Biz bunu görüyoruz ve biz bunu hissediyo-
            ruz, toplumsal olarak bu karşı karşıya kaldığımız meseleyi tamir edebilmek
            için de, bu insanlık dışı yaklaşımları tamir edebilmek için de büyük bir gayret
            gösteriyoruz.
            Değerli Konuklar, göçün bir tarafında göçmenler var, diğer tarafında devlet
            var, bir diğer tarafında ise yerleşik toplum var, doğal olarak bu arada kurul-
            ması gereken denge, elbette biraz önce ifade ettiğim gibi söz konusudur.
            İşte burada artık ombudsmanlık kurumunun sivil bir inisiyatif olarak görev
            alması gerektiğini, daha fazla elini taşın altına koyması gerekliliğini aynen
            bugün olduğu gibi hem farkındalık üretmesi hem de tam anlamıyla ifade
            etmek istiyorum ki, Türkiye’ye ve milletimize ve dünyaya anlamlı bir mesaj
            iletmesi de en önemli meselelerden birisi olarak önümüzde durmaktadır.
            Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 80 milyon, az önce ifade ettiğim gibi 26 Milyar
            Dolar harcadık, yaklaşık 3.5 milyon insanı misafir ediyoruz. Ha bir sıkıntımı
            da dile getirmek istiyorum, dün Sayın Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız
            da çok nazik ifade ettiler, çok nazik ama özellikle Avrupa’nın Türkiye’ye göç-
            menler  için  ortaya  koyduğu  yardım  konusunda  gerçekleştirdiği  kriterler,
            yaptığı değerlendirmeler, karşı karşıya kaldığımızda söyledikleri sözler ve
            bu büyük millete, bu büyük insanlık sınavını kazanan ve bunu başarı ile sür-
            dürenlere yapmış oldukları muameleyi biz hiçbir şekilde kabul etmiyoruz ve
            aynen kendilerine iade ediyoruz. Biz ne ile karşılaştığımızı biliyoruz ve yine
            bir şey daha söylemek istiyorum. Yine bundan bir fırsat çıkaran Avrupa’daki
            bazı devlet yöneticilerine, bunu Avrupalı dostlarımız bu insaniliği ortaya ko-
            yanları ayırt ederek söylemek istiyorum, buraya sivil toplum örgütleri üze-
            rinden istihbarat yansıtmaya çalışanlar, onları da net bir şekilde görüyoruz,
            onları da net bir şekilde anlıyoruz, karşı tarafta neler yaptıklarını, Türkiye’de
            neler yaptıklarını, neler yapmaya çalıştıklarını ve hangi zehirleri akıttıkları-
            nı tek tek biliyor ve takip ediyoruz, bunu da yakıştıramıyoruz. Buradan bir
            fırsat çıkarmaya çalışan, acaba bu topraklarda uzun yıllardan beri ayrı kal-
            dığımız bir şey ile tekrar buluşabilir miyiz diye kafalarından ve zihinlerinden



                                                                        75
   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82