Page 76 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 76
2. GÜN
söz konusu mu? Ne yapmalıydık yani? O insanlar sınırlarımıza geldiğinde
“eyy, Tayyip Erdoğan, bize Suriye’de tecavüz ediyorlar, hamile olan kadınların
karınlarına şiş batırıp çocuklarını ve kendilerini öldürüyorlar, çocuklar doğma-
sın, nesilleri üremesin, devam etmesin” diye… Ne yapmalıydık biz? Sırtımızı
mı dönmeliydik veya Tayyip Erdoğan bu ülkenin Cumhurbaşkanı, anne değil
mi, baba değil mi, O bu topraklarda yetişmedi mi, O bu topraklarda her gün
okunan beş vakit ezanın bize ne ifade ettiğini bilmiyor mu, tarihimizden ayrı
mıyız, geçmişimizden ayrı mıyız? Ne yapmalıydık biz? Şu çok açıktır, hepimiz
buradayız, sizlere sormak istiyorum, evinizin yanında başka bir ev yandığın-
da perdeleri mi kapatıyorsunuz veya bir kadın gecenin bir yarısında “imdat,
komşu” diye bağırdığında “bana ne, kapımı biraz daha kilitleyeyim de ben
bunu duymamayım, kulağıma da tıkaç mı tıkayayım?” diyorsunuz? Ne diyor-
sunuz yani? Ne demeliydik biz? Biz doğrusunu yaptık ve doğrusunu yapma-
ya da devam edeceğiz.
Türkiye göçü yönetmek anlamında ciddi ve önemli adımlar atmıştır. Barın-
ma ve sosyal yardımlar noktasında devlet ve sivil toplum kuruluşları eliyle
Türkiye’de yapılan harcama miktarı Sayın Cumhurbaşkanımızın da dün ifade
ettiği gibi 26 milyar, biraz evvel yansıda da hep beraber gördüğümüz gibi
26 Milyar Dolar civarındadır. Mevzuat noktasında ise 11 Nisan 2013 tarihin-
de Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çıkarılarak Göç İdaresi Genel
Müdürlüğü kurulmuştur. Yine aynı Kanun’la göçü daha etkin yönetebilmek,
stratejileri belirlemek ve kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak ama-
cıyla Göç Politikaları Kurulu oluşturulmuştur. Yine 2016 yılında çıkardığımız
Uluslararası İş Göçü Kanunu ile yabancıların çalışma izinlerinin düzenlen-
mesi sağlanmıştır. Yine önemli konulardan bir tanesi Geçici Koruma Yönet-
meliği çıkarılarak bu kişilerin kimlik işlemleri, eğitim, sağlık ve diğer sosyal
ihtiyaçlarına ilişkin yasalar, düzenlemeler hep birlikte gerçekleştirilmiştir.
Sadece kitlesel göç anlamında değil, düzenli göç noktasında da çalışmala-
rımız sürdürülmektedir. Türkiye bugün yaklaşık 500 bin yabancıyı, bunun
da altını çizerek söylüyorum, ikamet izniyle misafir etmektedir. Bir yandan
düzensiz göç olarak adlandırdığımız kaçak göç ile mücadele ederken bir
yandan da resmi göçmenlik kanallarını açık tutabiliyor olması Türkiye’nin
bana göre çok önemli bir başarısıdır ve daha da önemlisi Türkiye’nin bü-
tün bunları yaparken PKK, KCK, YPG, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleriyle eş-
zamanlı olarak mücadele etmesi de önemlidir. Sorumlu bir devlet anlayışı
ile Türkiye, terörle mücadelesini bahane göstererek göç politikalarında bir
tavır değişikliği, katılık ve yine bunun altını çiziyorum, “hukuk dışılık” gös-
74