Page 193 - yargi-ozel-raporu
P. 193

adlî hataları önlemek amacına dayanır. Evrelerden birisi, “kanun
                      yolu” adı verilen “denetim muhakemesi”dir. Esasta denetim muha-
                      kemesinin en önemli evresini oluşturan temyiz yolunda, doğrudan
                      öğrenme yargılaması yapılmaz. Temyiz üzerine verilecek hüküm sa-
                      dece hukuka aykırılığı denetler; bu nedenle maddî ve hukukî ger-
                      çeklere ulaşmak ve adlî hataları gidermek bakımından, uyuşmazlık
                      ve çekişmenin maddî olay yani ispat yönünden ve hukuka aykırılık
                      açısından uygun bir sonuca bağlanıp bağlanmadığını denetleyen ve
                      temyiz yolundan önce gelen ayrı bir kanun yoluna gereksinim oldu-
                      ğu gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bugün çeşitli ülkelerde yargılama
                      faaliyeti ile görevlendirilmiş bulunan ilk derece mahkemelerinin ka-
                      rarlarını inceleyen üst derece mahkemeleri vardır. İki dereceli yargı
                      teşkilâtı hak arama hürriyetinin yeterince gerçekleştirilmiş sayılması
                      için de zorunlu görülmektedir. İlk derece mahkemelerince verilen
                      kararların olaylara, hukuka ve usule uygunluğunu denetlemek gö-
                      revini yüklenmiş olan ikinci derecedeki mahkemeler, bazı ülkelerde
                      iki, bazı ülkelerde de üç kademede görev yapmaktadır. Ülkemizde
                      ikili kademe sistemi vardır. Kararların hem hukuka hem de olaylara
                      uygunluğunu ise Yargıtay denetlemektedir. Oysa adlî yargı ilk derece
                      mahkemelerince verilen kararlar, bölge adliye mahkemelerince ispat
                      ve hukuka uygunluk yönlerinden ve Yargıtay’ca sadece hukuka uy-
                      gunluk bakımından incelenmelidir. Yargıtay, bir içtihat mahkemesi
                      olarak işlevini sürdürmelidir.
        Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
                      Ülkemizde, 1879 yılında yürürlüğe konulan Mehakimi Nizamiyenin
                      Teşkilât Kanunu Muvakkati ile “istinaf” adı altında kurulan ikin-
                      ci derece mahkemeler, 1924 yılında çıkarılan 469 sayılı Mehakimi
                      Şer›iyenin İlgasına ve Mehakimin Teşkilâtına Ait Ahkâmı Muaddil
                      Kanun ile kaldırılmıştır. Bu mahkemelerin çalışmalarına, adaletin
                      süratle dağıtımına engel oldukları ve arzu edilen yararı sağlamadık-
                      ları gerekçesiyle son verilmiştir. Sözü edilen Muvakkat Kanun, ayrı
                      bir istinaf mahkemesi kurmak yerine bu görevi ağır ceza ve asliye
                      mahkemelerine vermişti. Ancak, bu mahkemelerin asıl görevlerinin
                      yoğunluğu ve ağırlığı karşısında “istinaf” görevlerine yeterli zama-
                      nı ayıramamaları sonunda biriken iş ve davalar, içinden çıkılamaz
                      derecede çoğalmış olduğundan umulan yararlar elde edilememiş-
                      tir. Bugün hemen hemen bütün ülkelerde Yargıtay’ın karşılığı olan





                      166
   188   189   190   191   192   193   194   195   196   197   198