Page 539 - yargi-ozel-raporu
P. 539

çoğunda mevcut olan sistem Türkiye’de de etkin hale getirilme-
                      lidir.
                      31- Adli yardım müessesesindeki “adli” teriminin bu hizmeti ta-
                      nımlamakta yetersiz kaldığı bilinmektedir. Bu durum sunulan hiz-
                      metin kapsamı bakımından sorunlara yol açmaktadır. Bu tespitten
                      hareketle, “adli yardım” yerine “hukuksal yardım” teriminin
                      kullanılmasının,  daha açıklayıcı olacağı değerlendirilmektedir.
                      Bu bağlamda adli yardımın, salt “hukuki temsil” anlamına gel-
                      meyip “hukuksal yardım” olduğunun kabulüyle, hukuki des-
                      tek yollarının çeşitlendirilmesinin önemini vurgulamakta fayda
                      vardır. Baroların dışında, yurt dışında hayli yaygın olan hukuk
                      klinikleri ve/veya pro bono hizmetler gibi farklı hukuki destek
                      mekanizmalarının oluşturulması düşünülebilir.

                      32- İcra ve İflas Kanununda itirazın geçici veya kesin olarak kal-
                      dırılması müessesesi, uyuşmazlık konusunu esastan çözüme kavuş-
                      turamamaktadır. Ayrıca icra mahkemelerinin icra ceza davalarına
                      bakmaları, sorun teşkil etmektedir.

                      Bu doğrultuda; icra mahkemelerince itirazın geçici veya kesin
                      olarak kaldırılması müessesesinin ilga edilmesi ve takibe devam
                      etmek isteyenlere sadece genel mahkemelerde dava açma imkânı
                      tanınmalıdır. İcra mahkemelerinin hem icra ceza suçlarında hem
        Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
                      de icra hukuk davalarında yetkili ve görevli olmasının kaldırıl-
                      ması, icra ceza davalarına bu konuda uzmanlığı bulunan ceza
                      mahkemeleri tarafından bakılması gerektiği değerlendirilmekte-
                      dir.

                      33- Aile mahkemeleri tarafından hükmedilen yoksulluk ve iştirak
                      nafakalarının artırımına ilişkin olarak açılan dava sayısındaki artış, iş
                      yükünün artmasına neden olmaktadır.

                      Bu doğrultuda; aile mahkemelerince hükmedilen yoksulluk ve
                      iştirak nafakalarının yıllar içinde artışına yönelik yoksulluk veya
                      iştirak nafakasının ilgili tarafın talebi olmaksızın mahkeme tara-
                      fından belirli dönemlerde enflasyon oranında (veya belirlenecek
                      başka bir kritere göre) resen artırılabilmesi yönünde yasal dü-
                      zenleme yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.




                      512
   534   535   536   537   538   539   540   541   542   543   544